Ne olursa olsun hayal kurmaktan sakın vazgecme !
Gerçekler can yakarken mutlu edebilir ayrıca her insan kurduğu her hayalde mutlaka mutludur ve her şey istediği sekilde gerçekleşiyordur
Hem hayaller gerçeklerin kirli ve sisli havasinda göğsün daralip nefes alman guclesince oksijen tüpü yerine de kullanılabilir
Daha büyük acılara hazırlanıyordum hep, sevdiklerimi kaybetmem benim içimde nasırlaşmış bir
kabuktu, çoğu sadece kabuk olarak kaldı. Kimi o kabuğu göre göre üstüne bastı, kimi ezdi, kimi
kabuğumla oynadı, kanattı. Her yaradan içeriye birer sonda girecektir ve kemikteki çürüğe kadar
dayanacaktır dedim. Nefes darlığım sık sık kalbimde kesinti
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün
Gökyüzü hiç bu kadar daralmamıştı
ve bulutlar hiç bu kadar ruhuma ağırlık katmamıştı.
Hiç nefes alırken nefessiz kalmamıştım.
hiç bu kadar kalbimi taşırken yorulmamıştım.
Ben çok ağlamıştım da
ama hiç ağlarken gözyaşlarımın da ağladığını duymamıştım.
Laren Aktan
"Namazdan sonra oturduğunuzda, Sırat Köprüsü üzerinde yürüdüğünüzü hayal edin. Bu dünyaya ait dertleri arkanızda bıraktığınızı düşünün. Ardından, size hayat bahşeden Muhyî'nin huzurunda olduğunuzu hayal edin. Daha sonra da şu diyeceklerimi yapın: Dikkatinizin çeperini git gide daraltarak sadece Allah'ın huzurunda olmaya odaklanın. Ve her gün, yüklerinizin birazını üzerinizden atın. Zikre, aşkı tecrübe etmek maksadıyla yaklaşın...
...
Odaklanmış haldeyken düzenli olarak nefes alıp vermeye devam etmeniz gerekiyor. Suyu bulandıran irili ufaklı her şeyi tek tek içinizden atın, bunu yaptığınızda Mahbub-u Ezelî'nin size karşılık verdiğini göreceksiniz."
Doruğa ulaşmasına çok az kalmıştı, tatmin neredeyse oradaydı ve o tatminin muhteşemliği içinde boğulmaya hazırdı.
Clay incileri daha da derine itmeye başladığında Julia onun adını sayıklamaya başladı. Sonra, sadece birkaç saniye içinde, o puslu köşenin ucunda acı ve- rici bir şekilde sallanırken, kolyeyi çekerek içinden çıkardı. İnciler vücudunu
"Bazı sırları bilmemek seni daha güçlü kılar. Çünkü sırları çözmek dönüşsüz bir yoldur. Bir daha o cevabı görmezden gelemezsin. Bilmemenin çaresi vardır ama bilmek ölümcül bir günahtır, bunu biliyorsun zaten."
(Bir Şarkıya Saklı - İsmail GÜZELSOY)
İçine doğru yayılan sıcaklık akımını oluşturan şeyin onun parmağının baskısı mı, yoksa pürüzsüz objenin yeni ve çılgınca hissi mi olduğunu bilmiyor- du. Ama Clay'in parmağı kıvrımlarının içine doğru inerek içine girdiğine, dışarı biraz daha ıslaklık aktı.
"Elime akman çok uzun sürmedi."
"Azgınlığımın hızı seni hayal
"Doğru işitip işitmediğimi anlamak için hiçbir
söylemeden sahafin yüzüne bakıyorum. Belki
de ortadaki tek numara, ölemediğine inanan bir
delinin, kendine sahte bir 'ldürülme ve dirilme'
tertibi dizmesinden ibaret. Fakat ortada seyirci
yokken bu ne işe yarar?"
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin.
Clay onu izlerken, çıkardığı her kıyafet parça- sıyla daha da sertleşiyordu. Gömleğinin düğmeleri- ni açtığında dantelli sütyeni ortaya çıktı. Rahat deri koltuğunda arkasına yaslanarak önündeki şovu izle- meye daldı, onun striptizinin her dakikasının tadını çıkarıyordu. Julia onun önünde, sadece kadınlığını kapatan küçücük, beyaz bir kumaştan
Kitapların üstün dünyasında, Mendel'in yaşadığı ve nefes aldığı ve var olduğu bu dünyada ne savaş vardı, ne de yanlış anlaşılmalar; orada sadece kelimelerin ve sayıların, kitap isimlerinin ve yazarlarının sürekli artan bilgisi vardı.
Yok mu şöyle hiçbir insana rastlamıyacağım bir yer... Boğazımdaki düğüm nefes almamı dahi engellerken avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum.
Buna da ŞÜKÜR ya Rabb.