"Bir gece yatıyorduk, uyandırdı bizi. Ben gidiyorum arkadaşlar, dedi. O gün Durmuş Ağa horoz için azarlamış onu, bir güzel de dövmüş sonra. Buna içerlemiş çocuk. O gece gitti. Giderken de dedi ki: Ben, dedi, bir gün bu Yenice'ye döneceğim, diyar diyar gezeceğim, iyi bir horoz bulup alacağım, dedi. Horoz alacakmış da Durmuş Ağa'nın horozunu
KIRLANGICIN ÖYKÜSÜ
Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş.
Penceresinin önüne konmuş,
bütün cesaretini toplamış,
röfleli tüylerini kabartmış,
güzel durduğuna ikna olduktan sonra
küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş.
Sitare
Nerden çıktın karşıma böyle sitare
efsaneler dökülüyor gülüşlerinden
kirpiklerin yüreğime batıyor
telaşlı bir kalabalığın ortasında
ayak üstü konuşuyoruz
nedim’in nigehban nergisleri gibi
üstümüzde bütün nazarlar
çok utanıyorum sitare dün oturup hesap ettim
sen doğduğun zaman
ben bir askeri mektepte talebeymişim
sen bilmezsin sitare
burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tesbih
geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu
her akşam dokuzda yat borusu çalardı
yat borusu baştan aşağı hüzün çalardı
bir derin uykuya atardım kendimi
siyah benli bir kız düşlerime kaçardı
bende onu alır anamın düşlerine kaçardım
bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
gözlerin mi daha sıcak gülüyor
yoksa dudakların mı anlayamıyorum
🍃🍂🌼🐞
Suskunluk iyi gelir kimi zaman ruha, ta ki o suskunluğa nidâ olan şiirler olduğu vakit .Gözlerim parçalı bulutlu nedense hep bu şiir kitabını okurken ama bir damla yaş gözükmüyor etrafta. Telâşları kalmayanlar ülkesidir. Kalbi hüzünlerle bekleyişlerde olanların mekanıdır. Sıtareye bakıp hayal kuranların şiiridir sitare. Şiirde geçen Züheyr'in
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar