Hamarattı bu Hayriye... Eli işe yatkın... Çamaşırları ipe atıvermesinden belli... Ayaklarının burnuna basıp biraz yükselince, incelip uzuyor. "Sanırsın ki on dört yaşında körpe kız... Yollu olduğunu söylemişti yaşlı harmancı... Söylemese, doğruluğuna yüz tanık getirse, kim inanır? Şöyle bir yan bakışla bakmıştı su istediği zaman, "Sen de nerden çıktın?" der gibi... Sonra suyu içerken tepeden tırnağa süzmüştü, tastamam alıcı gözüyle... Giyimi biraz eskiceydi ama tertemizdi. Saçları koyu kumral... İnadına gür... Dola bileğine... Sürü götür Kaf Dağı'na kadar... Bana mısın demez. Dayanıklı olur böyle karılar... Hoşlanır horlanmaktan... Ne demektir bu? Saçlarının teline kadar istekli demektir. "Tamam! Şimdi anladım, neresi benziyor Naciye'ye... Kuyruk sallaması...