Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her şeye rağmen hayat, yaşamak o kadar güzel ki!
Artık hayata karışmalıydım. Ertelemenin hiçbir anlamı yoktu. Hayatım için kendi parçamı feda etmiştim, şimdi bu hayatı yaşamalıydım.
Sayfa 91
Reklam
“Başarısız olabilirsin. Hayatta gerçek başarılar için başarısızlığı da deneyimlemek gerek. Yeni bir şeyler denediğinde, emek gösterdiğinde, fedâkarlık yaptığında Ve sonucunda başarısız olduğunda cesaretinden ötürü kimse seni alkışlamıyor, aksine başarısız olduğun için yerin dibine sokuyorlar,  biliyorum. Neden yapmasınlar, niçin böylesinler şöyle dursun seni ilk başarısızlığında yargılıyor herkes. Aslında en acımasız olanı etraftaki insanlar değil, biliyor musun? Onları kafanda sessize alabilirsin. O nereden bilsin ki, ya ağzı var konuşuyor diye geçiştirebilirsin. Peki kendini geçiştirebiliyor musun? En ufak bir yenilginde pes ederek, tüm değerini başarısızlığını odaklayarak kendine uyguladığın şiddet insanların yanında hiçbir şey değil. En acımasız sensin.
“lk kez kanseri, kemoterapiyi, bacağımı kaybetme riskinin varlığını öğrendiğimde bile dolmamıştı gözlerim benim. Şimdi tutamıyordum kendimi. Tüm hayatımı elimden almaya çalışıyordu sanki. Saçlarım, özgürlüğüm, en güzel yaşım 19...Şimdi de doğacak çocuklarıma mı sıra gelmişti? ‘En çok istediğim şeyi benden alırsan sana yenileceğimi mi zannettin? Hayatımdan vazgeçeceğimi, öylece burada saatlerce ağlayayım sonra kemoterapi alırken güçsüz düşeyim ve hiç bir işe yaramasın öyle mi kanser? Ne kadar fazla alırsan o kadar fazla güçlü olurum. O kadar fazlaaa’ diye bağırırken gözlerimi açtığımda annemle Nazlı karşımda korkuyla bana bakıyordu. ‘Pes etmiyorum. Bir çocuk evlat edinip anne olabilirim ama hayatımdan vazgeçemem.’ dedim kararlılıkla.
“Annem o parka gidersem kanser kapacağımı söyledi’ diyebiliyor. Ergen olanı: ‘kanser olacağım bu Sivilcelerden’ diyebiliyor. Bir anne çocuklarına: ‘Ah beni kanser ettiniz’ diye sitemde bulanabiliyor. Peki gerçek kanser neydi? İzlediğimiz dizilerde yapımdan ayrılması gereken kişinin yakalandığı apansız hastalık? Hani her zaman sonunda ölüm olan. Aynı yıldızın altındaki gibi hayatımın aşkını bulacağım bir serüven mi yoksa? Neydi kanser? Korkudan çok merak ediyordum. Korkacak bişey yoktu ki, işte bi hastalık, herkesin dilinde ve tedavisi biraz kelliğe, mide bulantısına ve asosyalliğe sebep oluyor. Bu mu? Bu kadar mı? Gelsin o zaman dövüşürüz, ben hava karada alırım ki.”
“Kanser böyleydi. Sevdiklerimizin üzülmelerine sebep olma suçluluğuyla da karşı karşıya bırakıyordu sizi. Bu belki de en ağır olanıydı.”
Reklam
Belki kaybedeceğim ama savaşırken kaybedeceğim!
Benim için kariyer önemliydi. Her kadın kendi ayakları üzerinde durabilmeli, kendi parasını kazanabilmeli diye düşünüyordum. Bu da maalesef bizi yeteneklerimizden sıyırıp tekdüzeleştiren bu sistemin bir parçası olmakla oluyordu.
Sayfa 28 - Neslican TayKitabı okudu
"Bacağımın kesilmiş olmasının hayatımı etkilemesine izin vermeyeceğim. Ben bir bacaktan ibaret değilim ki. Çok daha fazlasıyım!"
“Canım o kadar yanıyordu ki. Sanki ona veda bile edememiştim. İnsan kendinden bir parçaya nasıl veda edebilirdi ki? Edemezdi. Vedaları hiç bir zaman sevmemiştim. Ama bu bildiğin hiçbir vedaya benzemiyordu. Düşündükçe nefes alamıyordum. İçimde bir şeyler kopuyor, nefesimi kesiyordu. Hayattayken bir parçam toprak oldu.”
447 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.