Kulağımda A Broken Iris, "A New Hope"ı dinlerken ben de yeni bir umut, bir işaret arıyordum...
O sırada gözümün önünde beliren güvercine baktığımda önce hayal gördüğümü sandım. Seke seke yürüyordu balkon pervazında ve bir bacağı yoktu. Dikkatli baktığımda onun da benim gibi sol bacağının olmadığını gördüm. Dalan gözlerimi ovuşturdum ve ona baktım. O da bana baktı. Sonra bir anda süzüldü maviliklere. Koskoca evrende tam da işaret ararken gelip beni bulan tesadüf değildi, biliyordum. Gözlerim doldu. Kafamı kaldırdım ve yüksek sesle:
"Teşekkür ederim, teşekkürler." dedim.
“Bazen bir kuyruklu yıldız gibi hayatımıza giren, gri dünyamıza ışıltılar bırakıp kısa bir süre sonra da adeta görevini yerine getirmiş gibi giden insanlar vardır. Neslican Tay onlardan biriydi. Ve öyle güzel yazıyordu ki.. İsmini kendi koyduğu kitabıdır, Yaşım 19…”
“Elime gelen saç yumaklarımı bir köşeye koyup bakıp deliler gibi orta parmağımı kaldırıyordum.
Bir kitapta okumuştum. Bu işaretin kökeni Ortaçağ’da İngiliz okçularına dayanıyormuş. Kullandıkları savaş aleti oklarmış ve okları kullanmak için en etkili parmakları orta parmaklarıymış. Fransızlarla yaptıkları savaşta orta parmaklarını kaldırarak gösterdiklerinde, ‘bak hâla savaştayım, ok atacağım, canını okuyacağım,’ anlamına geliyormuş.
Ben de kendime söz verdim; ne zaman kanser hayatımı işgal etse, incitmeye çalışsa, orta parmağımı gösteriyordum. Savaştayım bak, aklını kaçıracaksın, çünkü hiç pes etmeyeceğim…”