Artık bir gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor: Vicdanlı olmadan insan olunmaz ancak insanlığı bu karanlıktan vicdanlı olmak kurtaramaz; çünkü vicdanın varlığı ya da yokluğu bireysel bir mesele, yaşanan acılar ise tamamen toplumsal düzenin sonucu. Dünyadaki bunca acı sürdürülebilir olmasın, gerçekten bitsin istiyorsak, özel mülkiyete ve bireysel çıkara dayalı bu toplumsal düzeni yıkmak zorundayız. Çocuk ölüleri kıyılara vurmasın, ekmek almaya giden dedeler vurulmasın, vicdanımız parçalanmasın istiyorsak; onu teskin etmeye çalışmayı bırakmalı, bireysel ataleti paylaşıp yaygınlaştırmak yerine kırıp örgütlü eyleme geçmeliyiz.