Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilara

Bugün artık herkes kendine yönelik küçücük bir iddiayı, tüm topluma yönelik ağır bir aşağılama olarak alıyor.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
İnsana rahatsızlık veren eksiklik, doğaya fazla sadık olmaktan mı kaynaklanıyor? Ya da bir konu, özüne nüfuz etmeden, ondaki bütün anlam katmanlarını açığa çıkaran gizemli ışığı yakalamadan duyarsızca ele alındığında, ortaya çıkacak olan şey, yalnızca insanın içini allak bullak eden korkunç bir gerçeklik midir?
Bir dakika sonra duyacağı sevinç bundan da cılız olacaktı ve nihayet, tıpkı suya atılan bir taşla doğan halkaların bir süre sonra yitip gitmesi gibi, içinde kıvılcımlanan son sevinç kırıntısı, doğal ruh haline karışacak, bu hal içinde sönecek, belirsizleşip gidecekti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nasıl da tuhaf, nasıl da anlaşılmaz oyunlar oynuyor alınyazımız bize! Acaba arzuladığımız bir şeye hiç kavuştuğumuz olmuş mudur... kavuşmak için var gücümüzü harcadığımız bir şeyi elde etmişliğimiz? Galiba bunun tam tersi oluyor hayatta. Kimi, gösterişli atların çektiği şık bir araba için yanıp tutuşur ve yanından hızla geçen arabaların ardından özlemle dilini şaklatırken, kiminin şahane atlar koşulu göz alıcı bir arabası oluyor, ama o neye sahip olduğunun bile farkında olmadan biniyor arabasına. Kiminde şahane bir aşçı, ama iki minik lokmadan başka bir şeyin giremeyeceği yüzük kadar bir ağız olurken, kiminin hangar gibi ağzı oluyor, ama onda da yiyecek kuru ekmekten başka ara ki şey bulasın!
İnsanoğlu öyle şaşılası bir yaratıktır ki, sahip olduğu özellikleri bir çırpıda sayıp dökmek olanaksızdır, durup incelemeye kalkıştığınızda da, hiç durmadan yeni özellikler bulursunuz ve bu işin sonu gelmez.
Reklam
Aslına bakılacak olursa, ahlaksal çökmüşlüğün kokuşmuş soluğunun sindiği güzellik karşısında duyulan acıma duygusu bu türden duyguların en güçlüsüdür. Ahlaksızlık kendi başına da çirkindir, iticidir; ama olanca tertemizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulanınca büsbütün itici olur.
“Ağlıyorsun! Benden korkuyorsun! Aslında, kötü kalpli biri değilim. Beni sev, göreceksin! İyi biri olmam için sevilmem yeterli! Eğer beni seversen kuzu gibi olurum ve bana istediğini yaparsın.”
Sayfa 298Kitabı okudu
Hastalıklı insanlar bu alt katlarda yakışıklı şövalyelere, çirkin büyücüler güzel perilere dönüşerek sahnedeki yerlerini hep bu alt katlardan çıkarak almışlardır. Şeytan oradan gelir ve yine oraya döner. Cehennemin ateşinin sızdığı yer orasıdır ve şeytanlar korosu orada yerlerini alır. Ve hayaletler burada kendi evlerinde gibi davranırlardı.
Sayfa 265Kitabı okudu
Çocukların “istop” oynadıkları gibi onlar da “kalbim sende” oynuyorlardı; aradaki tek fark, birbirlerine kendi kalplerini gönderdiklerinden, o kalpleri zarar vermeden almak için çok özen göstermek zorunda olmalarıydı.
Sayfa 152Kitabı okudu