Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülşah

Gülşah
@neydimutluluk
Ve bir gün her şey bitti. *You are your home*
Onun başka insanlar gibi, çevresini saran bir uzamı, havada yaydığı bir dalgası, hani, öbür insanların yüzüne düşürebileceği bir gölgesi olmamıştı.
Reklam
Yalnız dağında, yalnız ruhunun kendi yarattığı ülkesinde yaşadı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnzivayı seçen insanlar vardır, bilinir: bir günahın kefaretini ödemek isteyenler, başarısızlığa uğramışlar, azizler ya da peygamberler. Böyleleri çöllere çekilip çekirge ve yaban balı yiyerek yaşamayı yeğler. Kimisi de kenarda köşede kalmış adalarda, mağaralarda, dehlizlerde ya da - biraz daha gösterişlisi- sırıklar üzerinde kurulmuş, göklere uzanan kafeslerde yaşarlar. Amaçları Tanrı'ya daha yakın olmaktır. Kendilerini yalnızlıkla cezalandırıp günahlarının ceremesini çekerler. Böyle davranırken Tanrı'nın hoşnut olacağı bir yaşam sürdükleri inancı içindedirler.
Sayfa 124
Öyle görünüyordu ki dünyada, insanları boşalmış bir dünyada pekâlâ yaşanabilirdi.
Reklam
Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak olmuştu.
- bu zorlu maceranın sonundaki başarının tadını ceremesini çekmeden bir çıkarabilsem! Bir becersem bunu! Gerçi hak değil bu yaptığım, ama Tanrı bir gözünü yumacaktır, muhakkak yumacaktır! Ömrüm boyunca az mı çarptırdı beni yeterince ağır cezalara hiçbir neden olmaksızın, onun için adaletinin gereğidir bu kez hoşgörülü davranması.
İçini açığa vurmak istiyordu, başka bir şey değil, dış dünyanın verebileceği her şeyden harikulade bulduğu içini açığa vurmak.
Reklam
Bütün dünyayı kendi ürettiği sıvılara boğacak büyük bir imbik olmak, buydu Grenouille'in kendini adadığı hayal.
Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle görmekten, duygudan, iradeden daha güçlüdür. Savılıp atılamaz bu inandırıcılık, soluduğumuz havanın ciğerlerimize işleyişi gibi, o da içimize işler, doldurur bizi, hepten ele geçirir, çaresi yoktur.
Tanrı gönderir iyi zamanları da kötü zamanları da...
İnsan nereye baksa bir telaştır gidiyordu. Kitap okuyordu insanlar, hatta kadınlar bile. Rahipler kahvelerde pinekliyordu. Polis tutup da bu hergelelerin ileri gelenlerinden birini hapse tıkınca, basıyordu yayıncılar yaygarayı, krala dilekçeler veriyorlardı, en soylu baylar, bayanlar araya giriyor, adamı birkaç hafta sonra serbest bıraktırıyorlar ya da yurt dışına gitmesine izin çıkarıyorlardı
İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir, der Pascal.
Can yayınları
1.284 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.