Türk topraklarının öz oğlu, kahramanlığın ta kendisi olan Mehmet Çavuş gösterişsiz ve bozuk bir tasın önündeki mütevazı toprağın altında yatıyor. Kendi topraklarımızın üzerinde yendiğimiz düşmanın göğe baş kaldırmış âbideleri yükselirken kahraman Mehmetçiklerden biri olan Mehmet Çavuş dünyadaki mütevazı hayatına çok benzeyen şimdiki yerinde sonsuz uykusunu uyuyor. Mehmet Çavuş’un türbesini görünce ve bu bakımsızlık ve gösterişsizliğin karşısında irkildim. Çok acı şeyler söylememek için haydi şöyle diyeyim: Ey dünya... Sen çok kansız ve çok nankörsün...
‘’Benim Türkçülüğüm,yarın için bir Türkçülüktür. Şimdi yarından daha sonrası için Türkçülük yapacağım. Evvelce de söylediğim gibi, artık benim için kendi fikirlerimden aziz hiçbir fikir yoktur. Yalnız kendi fikirlerimle müdafaamı yapacağım. Bağdaşmak, uzlaşmak, anlaşmak, uyuşmak artık bitti. Irkçılık-Turancılık tefrikasında kendi reklamını yaptığımı iddia edenlerle aynı safta bulunmak bana zillet gelir. Ne yapalım, ben bu kadarım. Ben milli dava uğrunda iktidarımda olanı yaptım, çekebileceğim çileyi çektim. İstikbalimi teptim ve sıhhatimi kaybederek hiçbir işe yaramaz hale geldim. Bunun için mükafat beklemiyordum ama bu kadar kötü kalplilik ve nankörlükte beklemiyordum.’’
Reklam
‘’Polatlı civarındaki iki Alman turistine yapılan canavarlığı tabii okudun. Doğrusunu istersen, bu olayda milli bir utanç ve rezalet var. Bu utanç ancak bu iki canavarın halk tarafından linç edilmesiyle temizlenebilir ama o haysiyet, o şuur, o gayret nerede? Bu iradeyi Hitit sürüsünden mi bekleyeceğiz? Almanlar, Almanya’daki 30.000 Türk işçisini bir anda kovsalar yere göğe kadar hakları var.Mebus olsaydım bu iki Alman’ın ailelerine maddi tazminat vermek için kanun teklif ederdim ama bizim mebuslar parti dalaşmaları arasında bilmem böyle bir işe vakit bulabilirler mi?
‘’Yalnız zevkleri ve kazançları için yaşıyorlar. Bunlar sosyoloji bakımından hayvanlaşmış insanlardır.’’
‘’Sen romantik çağda olduğun için aşkın tatlı hastalık olduğunu anlamamışsın.''
‘’Ben dostluğu, vefakârlığı, hareketlerde, jestlerde arayanlardan değilim. Benim için dost bir kalp taşıdığınızı biliyorum ve buna büyük değer veriyorum. Üstelik zamanınızı dolduran meşguliyetlere de vakıfım. Yalnız, mektubunuzun bir yerini anlayamadım: Af için Cumhurbaşkanı ile görüşmenizi telkin ettiğimi hatırlamıyorum. Mizacıma uygun bir şey değildir.’’
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.