Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

derda

"İyi bir insanın nasıl olması gerektiği hakkında konuşarak daha fazla zaman harcama, öyle biri ol." (Marcus Aurelius)
Reklam
Gevşeklik, sünmüş bir bir lastik gibi; ne küçük bir pakette ne de büyüğünde işe yarıyor; temas kurduğu cisme, çevreye uyum sağlayamıyor; adaptif değil, bir işlev görmüyor. Esnek olan ise uyum sağlıyor; gerektiğinde sıkı, gerektiğinde bol tutulabiliyor.
"Doğa, çocuğa adam olmadan önce, çocuk olmayı buyurur." (J. J. Rousseau)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hayat iki şekilde yaşanır: Ya hiç mucize yokmuş gibi ya da her şey birer mucizeymiş gibi..." (Albert Einstein)
Reklam
Sanat terapisi; depresyon, kaygı, stres ve diğer psikolojik zorluklarda tercih edilen etkili bir yol.
Kayıp bazen çok acı verir. Yine de yaşama açık olmak; çevremizle, insanlarla temas edebilmek ve yeni şeyler deneyimleyerek kendimizin ve kederimizin dışına çıkabilmek acının hafiflemesine yardımcı olabilir. Yasın doğal sürecine güvenmek lazım. Zaman ile "yeni bir yaşamı büyütmek" mümkün.
İnsanlar, yasın zamanla çok azalıp neredeyse biteceğini düşünür. Gerçekte ise yas zamanla hafifler, biz ve yaşamımız onun etrafında büyürüz.
Kaygı
Kaygılı kişi gün içinde ara ara ona iyi gelen şeyleri yaparak, yani kendi acil kaçış rampasına saparak kontrolü tekrar eline alabilir. Bu bir nefes egzersizi, neşeli bir şarkı, kendi kendine dans, açık havada kısa bir yürüyüşle mümkün olabilir. Kendine iyi gelen ufak molalar vermek kaygının birikerek yoğunlaşmasının önüne geçer ve bizi zorlayan endişe verici düşüncelerle başa çıkmamızda işe yarar.
"İnsanın kendini yenmesi, en büyük zaferdir." (Platon)
Reklam
Yaşama Açıklık
Yara alma cesaretini göstermek, gelişimin temelinde yatıyor. Istakozun hikâyesi, gerekirse yaralanmaya açık kalma cesaretini çok güzel anlatır. Istakoz yumuşaktır ama sert bir kabuğun içinde kendini sıkışmış hissetmeye başlar. En nihayetinde daha büyük bir kabuk yapabilmek için dar gelen kabuğu kırar. Istakozun en zayıf, yaralanmaya en açık olduğu an, büyüyebilmek için kabuğunu kırdığı bu andır.
Bilişsel Esneklik
Psikolojik sağlamlığın en önemli bileşenlerinden biri bilişsel esneklik; yani olaylara farklı bir açıdan bakabilmek, belli bir düşünceye saplanıp kalmamak, geri çekilip daha geniş bir perspektifle durumu görmeye çalışmak, alternatifleri düşünebilmek.
"Uçamıyorsan koş, kosamıyorsan yürü; yürüyemiyorsan, sürün ama ne yaparsan yap, ileri doğru hareket et." (Martin Luther King)
Hayatın içinde bizi zorlayan pek çok olay yaşayabiliyoruz. Elimizdeki kaynaklar bu zorlanmaya yetemediği, dayanma gücümüzü aştığı zamanlar olabiliyor. Bu zorlanmanın şiddeti ve süresi kişiden kişiye değişebildiği gibi, aynı insanın benzer olaylarla baş etme gücü de farklılık gösteriyor. Psikolojik olarak zorlanmanın tek bir şekli yok; belli bir şiddeti, bir süresi yok. Onun için bu durumlarla baş etmenin de tek bir şekli veya yolu yok.
Hayvanlar düşünmekten ziyade hissederek hareket eder ve artık Beyaz Diş'in her hareketi, beyaz adamın daha üstün bir tanrı olduğu hissine dayanıyordu.
KITLIK
Ağlamalar, inlemeler, ağıtlar yoktu. Kulakları neşeli seslerle şenlendi. Bir kadının kızgın sesini duyduğunda bu öfkenin ancak dolu bir mideyle mümkün olabileceğini biliyordu. Havada bir de balık kokusu vardı. Yiyecek vardı köyde. Kıtlık bitmişti.
Reklam
Dayanamam dediklerine dayandığında büyüyorsun.
İyi hissettirmeyen bir kişiyle olan ilişkiden vazgeçmemek ve ilişkiye devam etmek, sadece seninle ilgili bir durumdur. Kendini seven ve değerli gören kişi, bir tem kendi mutluluğundan vazgeçmez.
Sayfa 174Kitabı okudu
Mutluluğun sırrı bize göredir. Nereden baktığımıza göre değişir. Mutluluğun büyüsünü görmek için ona denk bir ruh halinde olmak gerekir. Hiçbir şey tek başına iyi ya da kötü değildir. Onu tanımlayan şey sizin bakış açınızdır. Bizi mutlu eden şey bir şeyin sahibi olmak değil, tadına varmaktır.
Mutlu hayat, insanı okuma sanatıdır. Karşılaştığınız her insan sizden daha yetenekli, sizden daha anlayışlı, sizden daha toleranslı olmayabilir. Hele ki günümüz dünyasında herkesin kendi ihtiyaçlarının daha çok peşine düştüğü ve de ne yazık ki daha çok bencilleştiği bir dünyada herkesten bize uymasını istediğimiz davranışlarla hareket etmesini beklemek epey anlamsız olur.