Kitap idam mahkumu Mısırlı fahişe Firdevs’in yaşadıklarını, daha doğrusu ona yaşatılanları anlatıyor. Anlatmaktan ziyade kuvvetli bir rüzgâr gibi onun hayatının içinden esiyor, tüm deneyimlerini, acılarını topluyor ve yüzünüze çarpıyor.
Bugün hâlâ Firdevs’in hikâyesini pek çok kadın yaşıyor. Ve bir kez daha anlıyoruz ki bir kadının hikâyesi, tüm kadınların hikâyesidir. Ve bir kadına
yaşatılan acılar ,tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Hepimiz sıfır noktasında kadınlarız. Bir nokta sayfaya konduğunda başka noktalarla birleşerek bir harfe, daha sonra da bir cümleye de dönüşebilir;aynı
zamanda bir cümleyi noktalayabilir de. Kitap bende Firdevs’in koyduğu noktayı büyüterek yeni bir biçim verme, onun savaşımına ortak olma isteği uyandırdı.Bize dokunmayan yılanların bin yıl yaşayıp binlerce insana dokunmasını engellemek adına, kadın özgürleşmesi adına yapabileceklerimizi düşünmeye sevkediyor bizi. Dünya üzerinde Firdevs’in hikâyesine ortak olan tek bir kadın kalmayana dek anlatmalıyız onların yaşadıklarını, sesleri yankılanmalı içimizde. Başka noktalar bir kadının cümlesinin sonuna konmasın diye
