Hangisi daha onurludur usumuzca, acımasız kaderin sapan taşlarına ve oklarına katlanmak mı, yoksa silah kuşanıp karşı koyarak son vermek mi dert yağmuruna...
Mutluluk zor zanaat, özellikle de konu başkalarının mutluluğu olunca. Insan eğer sorgulamaksızın kabullenmeye sartlandırılmamışsa, mutluluk gerçekten çok daha zor bir uğraş.
Bilgiyi ne için kullandığını unutanlar, güçsüzlüğünü güç sananlar, sevgiyi bayatlatanlar bu dokuyu yırtarken; korku, ördüğümüz duvarların iki yanında da, duradurur.
Evcilleşmemiş bir tayla bir koşum atı arasındaki tek fark tümüyle bir eğitim farkıdır. Eğitim günümüzün insanıyla on bin yıl önceki insan arasındaki tek ahlaki farktır.
Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektigin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orda olursun. Ne olduğu önemli değil dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi.