Nisa Nur Dutar
@nisanurdutar
Okumuyorsanız hiç tartışmayalım.
328 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Oldukça merak ettiğim bir kitap hakkındaki hayal kırıklıklarıma hoş geldiniz.
Takip Edenler yıllardır kitaplığımda olan, sürekli merak ettiğim ancak bir türlü okumadığım bir kitaptı.
Geçen hafta kitabı okumaya başladım ve 386 sayfalık kitabı okumam tam 8 günümü aldı. Çünkü kitap bir şekilde çok yorucu bir anlatıma sahip. Bunun yanında bir de büyük boyutlu bir kitap olduğu için siz dakikalarca okuduktan sonra bile birkaç sayfa anca ilerlemiş oluyorsunuz.
Kitaba bu kadar düşük puan vermemin sebebi ise yazarın, gerçekten potansiyeli olan bir konuyu oradan oraya alakasız yerlere bağlamaya çalışarak yüzlerce sayfa uzatmasıydı. Normalde polisiye okumaktan keyif alırım ancak bu kitabı okurken gerçekten zamanımın çalındığını hissettim. Sadece sonunu merak ettiğim için devam ettim ancak sonu da normalde beğeneceğim bir son olsa da neredeyse 400 sayfanın ardından bana tatmin edici gelmedi.
Kısacası elbette merak ediyorsanız bir şans verebilirsiniz anca ben vaktinizi başka kitaplara ayırmanızı tavsiye ederim.
Okur Takip Önerileri
Bu kitap, ah bu kitap...
Küçük Yuvarlak Taşlar yakın zamanda çıkan ve benim, takip ettiğim insanların okuduğunu görüp önerileriyle de almaya karar verdiğim bir kitap.
Kitabımız, iç içe geçmiş insan hayatlarının belli anlarına yaklaşıp aralarda geçmiş ve günümüz ekseninde ufak sıçramalarla bu hayatları bize aktarıyor.
Kitabı okurken en çok edebiyatın gücünün ve etkileyiciliğinin bir kez daha farkına vardığımı söyleyebilirim.
Bana hiç yaşamadığım, deneyimleme fırsatı bulamadığım kimi zaman çok seven bir eşin, kimi zaman dağılmış bir yuvada büyüyen bir çocuğun, kimi zaman deniz kenarında sakin bir kasabada küçücük bir kafenin sahibinin neler düşündüğünü, neler hissettiğini ya da hissedemediğini bu kadar iyi anlatabilmesi beni 
Melisa Kesmez 'e tek kelimeyle hayran bıraktı. Gerçek hayatta tasvip etmeyeceğimiz, yargılayacağımız, kişisel ya da toplumsal bir tabu olarak algılanan olaylarda, olayın arka planındaki hislerin bu dürüstlükte sergilenmesini oldukça takdire şayan buluyorum.
Dediğim gibi belki gerçek hayatta karşılaşsam çok sinirleneceğim bir olayın beni bu kitapta gözyaşlarına boğması başka nasıl şekilde anlatılabilir bilmiyorum.
Bu kitabı öykü seven sevmeyen herkesin okumasını, bu kitabın belki benim sayemde ya da değil bir şekilde başka insanlara da ulaşmasını çok isterim.
Ayrıca bu benim yazardan okuduğum ilk kitap. Ancak bende inanılmaz şekilde yazara devam etme isteği uyandırdığı için yazara başlamak adına da doğru kitaplardan biri olabileceğine inanıyorum.
Herkese keyifli okumalar.
Evet, Altın Muhafızlar serimizin 3. Ve son kitabına gelmiş bulunuyoruz.
Bu kitabımızda, hikayemize Craig ve Daniel isimli iki yeni karakterimiz dahil oluyor. Ve kitap boyunca bu ikilinin ilginç şekilde başlayan işbirliklerinin gelişen olaylarla geldiği noktayı ve karakterlerimiz arasındaki love-hate ilişkisini okuyoruz.
Aslında bir önceki kitap olan 
Prensin Kılıcı için yaptığım yorumda da bahsettiğim üzere bu serinin genel olarak beklentimi aştığını söyleyebilirim. Tabi ki inanılmaz karakter ve kurgular beklememeniz gerekiyor okurken. Neticede bu sadece yan seri ve çok az karakterle oluşturulmuş kısa hikayeleri ele alıyor. Yine de genel okuma deneyimimi değerlendirecek olursam oldukça keyif aldım ve okuduğuma pişman değilim. Ayrıca kitaplar çok kısa sürede okunup bitirilebildiğinden her seferinde okuma motivasyonunuzu da artırdıkları söylenebilir.
Ayrıca son bir küçük not olarak hikayenin son kısmının ana seriyle birleşme kısmını da sevdim. Ana seride kalan kitapları okumak için sabırsızlıkla bekliyorum.
Prensin Kılıcı, Altın Muhafızlar serisinde 
Tahtın Köpeği 'nin ardından gelen 2. kitap.
Bu kitapta serimize yeni bir kadın karakter ekleniyor ve 1. kitaptan farklı olarak olayları hem bu karakterin hem de Prens Baldair'in gözünden okuyoruz. Bu hem yeni karakterimizi tanımak hem de Baldair'in düşünce ve davranışlarına dair daha iyi fikir edinmemiz açısından bence kitaba oldukça güzel katkı sağlıyor.
Genel bir değerlendirme yapacak olursam benim oldukça keyif aldığım bir kitap oldu. Hatta genel olarak seri beklediğimin üzerinde giderek beni şaşırtmaya devam ediyor. Açıkçası yazarın en yeni kitabı 
Elf Kralı ile Anlaşma beni fazlasıyla hayal kırıklığına uğramıştı. Gerek karakterleri gerekse olay örgüsü olarak. Bu kitap onun yarısı kadar olsa da (190 sayfa) ondan çok daha keyifliydi benim için.
Konu nasıl buraya geldi hiç bilmiyorum ama buraya kadar okuduysanız teşekkür ediyor, iyi okumalar diliyorum.
Elf Kralı ile Anlaşma
Buraya, özellikle bu kitap için, iyi bir yorumla gelmeyi çok isterdim ancak maalesef olmadı. Kitap benim için tam bir hayalkırıklığıydı.
Kitaba gerek yazarı ( 
Elise Kova ) bildiğim ve sevdiğim için gerekse yazarın bir önceki ve daha popüler olan Hava Uyanıyor serisini ilk çıktığı zaman okuyup oldukça beğendiğim için büyük bir beklentiyle başlamıştım. Ancak dediğim gibi maalesef beklentilerim kesinlikle karşılanmadı.
Olay örgüsü bence sağlam temellere oturtulmamıştı ve fazla hızlı ilerliyordu. Karakterlerin derinliğini görmek yerine anlamı olmayan olayları okuyup durduk yüzlerce sayfa boyunca. Kitap 380 sayfa olmasına rağmen hâlâ bir şeyler eksikmiş ve yetmiyormuş gibi hissettirdi.
Karakterlere gelecek olursak ana kadın karakter güçlü olarak yansıtılmak istenmiş ancak daha çok kararsız ve fevri bir tavrı vardı bana göre.
Erkek karakter Eldas'ı kadın karaktere göre daha çok sevmiş olsam da onun da aman aman unutulmayacak bir yanını gördüğümü söyleyemem.
Ve Eldas'ın kardeşi Harrow tamamen birkaç olay için oraya konulmuş gibiydi. Asla karakter derinliği yoktu, sadece kitap 2 karakterden ibaret olmasın diye eklenmiş gibi hissettirdi.
Dediğim gibi bu kitabı sevmeyi çok istemiştim ve çok hevesliydim ancak maalesef istediğim gibi sonuçlanmadı.
Yine de merak ediyorsanız farklı yorumları da okuyup ona göre karar vermenizi tavsiye ederim. Umarım benden daha çok seversiniz.
