Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu: "Kur'ân-ı Kerîm'in müteşâbih âyetlerine tâbi olan kimseleri gördüğünüzde işte onlar Allah Teâlâ'nın 'kalplerinde eğrilik olanlar' diye isimlendirdiği kimselerdir. Onlardan uzak durunuz." (Buhârî, Tefsîr 3/1; Müslim, İlim 1).
Muhkem âyetler, anlamı açık ve kesin
olan âyetlerdir; bunların anlaşılmasında tereddüt olmaz: "Allah'tan başka ilâh yoktur; O'nun hiçbir benzeri yoktur; O'nun kudreti her şeye yeter" gibi. Müteşâbih âyetler ise, çoğunlukla bir benzetme içeren ve başka bir delil ışığında ele alınmadığı takdirde, yanlış yorumlanabilecek olan âyetlerdir: "Allah'ın eli", "Allah'ın tahtı" gibi deyimler içeren âyet- ler bu gruba girer. Bu tür âyetler, zihinlerimizin kavrayamayacağı yüce ve soyut meseleleri bizim anlayabileceğimiz şeylerle açıklayan âyetlerdir; eğer onları "kitabın aslı ve özü" olan muhkem âyetlerin Işığında ele alacak olursak, bize anlatılan şeyi çözmekte zorlanmayız. Ancak dünya imtihan dünyasıdır; hakkı arayan ruhlar Kur'an ile aradıklarını nasıl buluyorlarsa, fitne arayanlar da aynı kaynakta kendi cezalarını bulurlar ki, bunun bir yolu da müteşâbih âyetlere tutunup onlarla oyalanmaktır. Kur'an, bizi bu tür kalp eğriliklerine karşı uyarmaktadır.