"Zaman gösterir." dedi.
"Zaman işine gelmeyen şeyi göstermez." dedim.
Sayfa 38 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Kendilerinde olan eksiklikleri başkalarında görüp çekiştirmekten başka işleri yoktu. Herkes olduğu ve olmak istediği halleriyle bir kavga içindeydi."
Sayfa 24 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Belki tüm klasikleri okumuşlar, tüm müzeleri dolaşmışlardı, fakat bunu ruhlarını doyurmak için değil birbirlerine üstünlük sağlamak için yapmışlardı.
Sayfa 13Kitabı okudu
“Korkma,” dedim, “benim betimlediğim kadar görecekler seni.”
.“Zaman gösterir,” dedi.
“Zaman işine gelmeyen şeyi göstermez,” dedim.
“Ummadık taş baş yarar, ummadık aşk kalp yorar,”
Iki tırnak işareti arasına girebilecek en kırıcı sözü söyledi: “Biri var.”
Hevesim pire olup uçtu. Gitti bir köpeğin ensesine kondu. Gözlerine ağlamayı öğreten ruhsuzu dinledim senden. Elimi yumruk yaptım. Fransızca bir şeyler minldandın. Kucağındaki kedi de kendince mırıldandı. Hangi dilde mırıldanacağımı bilmeden ben de başladım mınldanmaya. Mırıl minl geçti zaman.
Fısır fısır bir kibrit yaktım karanlığa. Üstümdeki aya, yıldıza, sokak lambasına ayıp olmasın diye sigaramin ucuna ulaşmadan kibrit söndü.
Sayfa 38Kitabı okudu
Buranın insanları onca büyülü ayrıntı içinde gerçekle yetinerek yaşıyor, en ufak utançla gözlerini kaçırarak mutluluğu arnavut kaldırımlarında arıyordu.
“Affedersiniz,” dedim.
“Neyi affedeceğimi söylemezseniz sizi affedemem."
Sayfa 114Kitabı okudu
“Kiminle konuşuyorsun?” dedi Sinem.
“Sansürden geçecek bir öykü anlatıyorum herkese,” dedim.
“Ben de var mıyım?” dedi.
“Artık varsın,” dedim.
Cebinden bir toka çıkarıp hemen saçlarını toplamaya başladı. “Korkma,” dedim, “benim betimlediğim kadar görecekler seni.”
Sayfa 85Kitabı okudu