Domenico’yu ayrı bir varlık olarak görmemekti ilk mertebe. Çünkü tüm rasyonel ve pozitivist dayatmaların aksine 1+1 hiçbir zaman 2 etmezdi, yine 1 ederdi. Kesbin ne önemi vardı ki keşf varken? Birbirine eklemlenmenin, birbirini ihata etmenin bir deli gözüyle yorumlanışı buydu. İnsanoğlunun kendine koyduğu en büyük sınırdı bu matematiksel dogmalar. Kendinden sıyrılıp O olmuyorsan, kendinden sıyrılıp Sen olmuyorsa, kendinizden sıyrılıp Biz olmuyorsanız, nedir ki aşk, nedir ki dostluk? Hem canını canana bürümek değil miydi candaşlık? Hayata onun gibi bakmıyorsan, o uykudayken sen kör olmuyorsan niye çarpar ki kalbin?