Sanıyorum ki beni en çok etkileyen, kızının kendini asacağından habersiz, halatını satın alan annenin hikayesi oldu.
Deliliği dışa vurmuş haline gelmeden önce bir kadın, hangi aşamalardan geçer? Kim veya kimler, nasıl sebep olmuştur? Kadınlara dıştan bakmak yerine içlerini görmeyi deneyemez miyiz?
Okuması, bitirmesi çok zor bir kitaptı. Tam anlamıyla tedirgin edici... Mine Söğüt’ün dilini, anlatımını çok beğeniyorum. Okurken satırlar su gibi akıyor. Fakat kitabın zorluğu yaşanılan hayatları sindirmekteydi.
Tüm bunlara rağmen kitabı çok sevdim. Belki de bu sayede karanlıkta kalan kadınlara, ancak böylesine güçlü bir anlatımla ışık tutup, farkındalık yaratılabilirdi. Asla unutamayacağım, etkisinden çıkamayacağım bir okuma oldu.
Alın okuyun diyemem, merak edenler zaten okuyacaktır. Belki delirmek istemiyorsanız okumazsınız. Fakat her kadın da biraz deli değil midir zaten?
