Gülnare
Mahşeri bir serabın ardından yürüyorum
Gözlerini kaybeden bir kervan görüyorum
Sayfa 20Kitabı okudu
SEN, KIRGIN BİR ÜLKENİN SÜREYYÂSI: GÜLNARE
Sayfa 47 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Karanlığa mahkumdur gökte sensiz, sitare
Ruhumu zevalinle buluşturma, Gülnare
Soluğun ab-ı hayat mıdır; filizlendi kül
Siyah bir lale gibi aynaya düştü kakül
Kırdın yüreğimdeki saatin akrebini
Kuruttun düşlerimin hayal mürekkebini
Hangi ırmağa baksam akıyorsun derinden
Hazar, acılarınla ağlıyor kederinden
Sayfa 22Kitabı okudu
Tarihin her sayfasi soluyor pare pare
Karasevda burcunu yıkıyorsun, Gülnare
Azerbaycan ufkunda bir divanedir gönül
Böylesine tarumar olmadı belkide gül
Oysa şimdi su sarhoş; balıklar geldi dile
Dalgalar son bir umut, vuruyorlar sahile
Nahcıvan, hasretinle alevlenen bir çerağ
Seninle firakını unutuyor Karabağ
Göğsünde, kıskandığım bir rüyadır kırmızı
Nerdesin, ey masallar ülkesinin son kızı
Bırakıp gittin beni umarsız bir efkâre
Haber gönder, nerdesin, nerdesin ey Gülnare
Sayfa 23Kitabı okudu
Gülnare
Oysa şimdi su sarhoş; balıklar geldi dile
Dalgalar son umut, vuruyorlar sahile
Nahcıvan, hasretinle alevlenen bir çerağ
Seninle firakını unutuyor Karabağ
Göğsünde, kıskandığım bir rüyadır kırmızı
Nerdesin, ey masallar ülkesinin son kızı
Bırakıp gittin beni umarsız bir efkare
Haber gönder, nerdesin, nerdesin ey Gülnare
Sayfa 49
Gülnare
Karanlığa mahkûmdur gökte sensiz, sitare
Ruhumu zevalinle buluşturma, Gülnare
Soluğun ab-ı hayat mıdır: Filizlendi kül
Siyah bir lale gibi aynaya düştü kâkül
Kırdın yüreğimdeki saatin akrebini
Kuruttun düşlerimin hayal mürekkebini
Hangi ırmağa baksam, akıyorsun derinden
Hazar, acılarınla ağlıyor kederinden
Sayfa 49
Gülnare
Yaldızlı perçemlerin ıslandıkça uzuyor
Yalnızlık damla damla şakağından sızıyor
Bazen öfke, kavgayı sevenlerin ardında
Malihulya ve hüzün; bazen korku ve sevda
Çiçeklerin yurdunda yalnız senin kokun var
Bazen uzaktan uzak, bazen yakın bir duvar
Sayfa 48
Gülnare
Tarihin her sayfası soluyor pare pare
Karasevda burcunu yıkıyorsun, Gülnare
Azerbaycan ufkunda bir divanedir gönül
Böylesine tarumar olmadı belki de gül
Toprak, bir bakışınla kızıl renge büründü
Yıldızlar ülfet için gündüz vakti göründü
Gözlerin binlerce yıl ötesinden yadigar
Nerdesin, ey Bakü'den, Gence'den esen rüzgâr
Sayfa 48
Gülnare
Sensiz çöl, ıssızlığın kahrıyla zehirlendi
Yalnız bulutlar değil, vahalar da kirlendi
Mahşerî bir serabın ardından yürüyorum
Gözlerini kaybeden bir kervan görüyorum
Geride, okumayan silik izler kalıyor
Deniz hâlâ toprağı uykuda yakalıyor
Sayfa 47