Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Doğru çözümü bulmanın ikinci temel şartı, çok iyi hazırlanmaktır. Acele ile, hatta yarım hazırlıkla yapılan işlerde, varılan sonuçlarda hata ihtimali çok fazladır. Bu hazırlık çalışmaları sizin bir hayli zamanınızı alacak, fazla iş çıkarmanızı belki önleyecektir. Zararı yok. Yaptıklarınız az olsun, ama öz olsun" Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 807
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Kanunlar idealleri göz önünde tutar ama, ona dayanamaz. Çünkü ideal, sadece düşüncelerimizde yaşar, yol gösterir, varılamayan bir hedeftir. Varılamaz, zira varıldığı anda ideal olmaktan çıkar." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 803
Reklam
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Fazla olarak, yine yabancı üniversitelerde rastladığımız gibi, her öğretim üyesinin ilk dersini, "açış dersi" olarak, herkese açık bir konferans niteliğinde vermesi geleneğinin de memleketimizde yerleşmsini can ve gönülden diliyorum. Zira, öğretim üyeleri bu durumları önceden bileceklerinden lâyıkı ile hazırlanırlar ve böylece bu açılış ve kapanış dersleri Türk bilimine katkılar sağlar, yararlı olur diye düşünüyorum." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 798
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Dün azınlıkta kaldığı için doğru sayılmayan bir görüşün bugün çoğunluk sağlayarak doğru kabul edildiğine de rastlayabilirsiniz. Bu nedenle, esaslı hazırlıktan sonra, iyice dünüşüp taşınarak vardığınız görüşün azınlıkta olması, onun gerçekten doğru olmadığı anlamına gelmez. Çoğunlukta olan görüşün, pratik zorunluklarla doğru sayılıp ona göre hareket edilmesi başka şey, bir görüşün gerçekten doğru olması yine başka şeydir." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 807
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Hukukçuluğunuzda da başka alanlarda da, başkalarını taklit etmekten, vebadan kaçar gibi kaçınız." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 806
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Yazılı olmayan hukuka, "toplumun hukuk şuuru", "serbest hukuk", "yaşayan hukuk", "hak", "adalet", hakkaniyet", "nasafet", "insaf" denildiği de vardır. Hukukun ahenkli bir bütün oluşu, yazılı hukukun yazılı olmayan hukuka ters bakmamasını gerektirir. Bunun içindir ki yazılı hukuk, yazılı olmayan hukuka dayanmalıdır." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 804
Reklam
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Bir diğer söyleyişle, hukuk normları, ilişkilerini düzenlemek istediği toplumun şartlarına uymalıdır. Falan sistem filan memlekette parlak sonuçlar vermiş olabilir. Ama onun, meselâ Türkiye'de aynı sonucu vereceği muhakkak değildir. Çünkü o memleketin o sistemle ilgili şartlan Türkiyenin kilerde belki farklıdır. Burada, evrensel nitelikte olan yani doğal bilimlerde de karşımıza çıkan determinizm prensibi ile kar­şılaşıyoruz. Son zamanlarda "gerekircilik" diye türkçeleştirilen bu prensibe göre, aynı şartlar, nerede olursa olsun muhakkak aynı sonucu doğurur. (Oysa) Şartlar değişince sonucun değişmesi de kaçınılmazdır. "Her memleket layık olduğu hükümetle idare olunur" sözünün gösterdiği de budur." Bir memlekette hangi hükümet veya daha genel olarak hangi sistem ve kurum varsa o toplum onlara layık olduğu, bir diğer söyleyişle o toplumun şartlan onları gerektirdiği içindir. Bu prensip ideale değil, gerçeğe yani realiteye dayanır." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 803
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Kısaca hukuk da denilen "hukuk düzeni", belli bir toplumda belli bir anda mevcut olan hukuk normlarının gelişi güzel yığını veya toplamı değil. Yığın veya toplam ile bütün arasında fark var. Bütünün parçaları arasında bir uyum olması gerek. Bü­tünleşme ile ifade edilen de yeni parçanın eskilerle uyuşmasından başka bir şey değil. îşte hukuk, böylece normların oluşturduğu ahenkli bütünün, bir diğer söyleyişle sistemin adı olmaktadır. Bu sistemi, her mekanizması uyumlu çalışan bir saate de benzetebilirsiniz." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 800
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Hukukun çeşitli dallarını ayrı ayrı okumak ve okutmak, çok defa "hukukun bütünlüğü"nün gözden kaçmasına sebep oluyor. Ben derslerimde hep bunu önlemeğe çalıştım." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 800
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"İktisattan bir örnek vereyim. Bir Devlet "ben parama veya dolara şu kadar değer tayin ediyorum" diye bir kanun çıkarabilir. Hatta gücü yettiği ölçüde bunu resmî kur diye uygulayabilir. Ama meselâ İsviçrede o para alınıp satılırken, insanlar gerçek değere bakarlar. Onu da, resmî kur değil, serbest piyasa tayin eder. Bu serbest piyasa o ülke içinde de işler ama, kanuna aykırı düştüğü için "kara borsa" diye adlandırılır. Keza bir Devletin paraya ihtiyacı olabilir ama istediği kadar para basamaz. Basmasına basar da, toplumun iktisadî şartlarına dayanmazsa, enflasyonla karşılaşır. Paranın değeri düşer. Bu da paranın, üzerinde yazılı sayılara bakılmadan, serbest piyasaya göre değerlendirilmesinden başka bir şey değildir. Yazılı olmayan hukuka dayanmadan çıkarılan kanunların akibeti de budur. Toplumun "serbest hukuk" da denildiğini gördüğümüz hukuk şuuru ile bağdaşamayan kanunlar, değerlerinden kaybederler, hatta hiç uygulanmamak durumuna düşerler. Bu sonuç kanunla her şeyin yapılabileceğini sanmanın isabetsizliğini bize gösterir." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 804
Reklam
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Bu demektir ki yazılı hukuk normları sadece kendi aralarında değil, fakat yazılı olmayan hukukun normları ile de bağdaşmak, bağdaşmıyorsa bağdaşacak biçimde yorumlanmalıdır. Buna kanunların hak ve adaleti sağlayacak şekilde yorumlanması da diyebiliriz. " Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 801
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"En iyi hukuk düzeni, belli bir toplumda dengeyi devamlı bir şekilde sağlayan düzendir. Bu demektir ki, işin başında bulunan denge korunacaktır yani şartların değişmesi ile dengenin her bozulmasında yerine yeni şartlara uygun yeni bir denge derhal konacaktır. Sırası gelmişken hatırlatayım. Hiç bir düzen, hiç bir sistem ne sadece iyidir, ne de sadece kötü. Her birinin iyi tarafı da vardır, kötü tarafı da. "iyi düzen" faydası zararından çok olan düzendir. Zararı en az, faydası en çok olana da "en iyi düzen" denilir. Bunun bir benzerine, şahidin âdil olmasını arayan İslam Hukukunda rastlıyoruz. Mecelle, âdili "hasenatı seyyiatma galip kimse" diye tarif ediyor. Sadece hasenatı olsun, seyyiatı olmasın demiyor. Diyemiyor. Çünkü yok böyle adam. " Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 801
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Kaldı ki bir kelime sokaktaki adam tarafından da kullanılacak derecede dilimize girip yerleşmişse ,ona arapça demenin de isabeti tartışılabilir. Doğrusu, bence, "arap asıllı" veya "kökü arapça" demektir." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 799
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Çok önemli saydığım bu noktaların ba­şında dil ve terminoloji geliyor. Dil, biliyorsunuz, insanların birbirleriyle anlaşmalarının bir vasıtası. Her kavram ayrı bir terimle anlatılmalı ve herkes bunların anlamını bilmeli ki anlaşma mümkün olabilsin. Uyuşmazlıkların çoğunun yanlış anlamalardan doğduğunu gözönünde tutarsanız dilin ve terimlerin önemi ortaya çıkar." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 799
Nurullah Kunter'in Son Ders Konuşması
"Çözüm olarak ileri sürülen mütalaayı, toplumda ne kadar yaygın olursa olsun şüphe ile karşılayınız. Karşı mütalaaları da muhakkak gözönünde bulundurunuz. Hepsinin ışığı altında yapılacak olan sentez, sizin eseriniz olmalı. Ancak sizin vardığınız hükmün de mütalaa niteliğinde olduğunu unutmayınız ve yanıldığınızı sonradan görürseniz düzeltmekten çekinmeyiniz." Nurullah Kunter, "Hukuk", "Muhakeme Hukuku", ve "Ceza Muhakemesi Hukuku", (Kürsüde Son Ders), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 45, Sayı 1-4 (1979-1981) : DOĞUMUNUN 100.YILINDA ATATÜRK'E ARMAĞAN, s. 807
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.