ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİNİN MEKTUBU
Sultan Üçüncü Mustafa Han devri Osmanlı âlimlerinden olan Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri (vefatı 1780), bazı dostlarına yazdığı mektuplarında şu nasihatlerde bulunmuştur: Ey din kardeşim! Evvelâ sana takvâyı tavsiye ediyorum, ta ki Allah sevgisinin lezzetini kalbinde duyabilesin. Allâh’a tevekkül et. O, sana her işinde kâfi gelir. Her işini
ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİNİN MEKTUBU Sultan Üçüncü Mustafa Han devri Osmanlı âlimlerinden olan Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri (vefatı 1780), bazı dostlarına yazdığı mektuplarında şu nasihatlerde bulunmuştur: Ey din kardeşim! Evvelâ sana takvâyı tavsiye ediyorum, ta ki Allah sevgisinin lezzetini kalbinde duyabilesin. Allâh’a tevekkül
Reklam
Emile Dermenghem: "Hz. Muhammed, çoğu kez şiddetli açlıklara düçar olurdu. Hatta bir gün, bir ölçü arpa almak için zırhını bir Yahudi'ye rehin verip ondan borç para almıştı." Vefat ettiğinde bu zırh hâlen o Yahudi'de rehin idi. Margoliouth: "Peybamber öldüğünde de onun zırhı, borcuna karşılık bir Yahudi tarafından alınmıştı. 1. Bunun zırh olması, yoksulluğunun şiddetini gösterir. 2. Ölümünün de böyle olması, gücü eline aldıktan sonra da fakirce yaşadığını gösterir, çünkü olay maddi zorlukların had safhada olduğu dönemlere ait değildir. 3. Böyle şiddetli bir yoksullukta -yapılsa hiçbir güç mâni olmayacak ve kınamayacak olmasına rağmen- azınlık durumundaki Yahudi'nin malına el konulması yerine, borç alınması, toplumun adalet yapısını gösterir. 4. Azınlığa mensup bir şahsın, devlet başkanına borç verecek kadar zengin olması, iktisadi adaleti gösterir.
Bedeli Çanakkale’de Altın Olarak Ödenecektir :)
Birinci Dünya Savas esnasinda garbın ve şarkın en çetin güçleriyle savaşmak zorunda kaldık. Dünya izlerine doğan bu son güneşin, son dinin, son koruyucusunun evlatları vatanları, dinleri İçin kanlarının, canlarının son demine dek savaştılar. Birçok cephede birçok düşmanla... Kimi zaman gırtlak gırtlağa, kimi zaman süngü süngüye. Bu cephelerden
Sayfa 63 - ÇamlıcaKitabı okuyor
O...Aşk...Aşk-ı Bâki'ye Götüren!..
~~~ Ben tanıyorum, sen tanımıyorsun beni. ~~~
Don Quijote'ye harflerin marifetlerini silahların marifetleriyle karşılaştırtıyordu. Keçi çobanlarına seslener Don Quijote, eski zamanların huzurlu günlerinde kaba kuvvet kullanımının zaruri olmadığını ifade ederek sersemlemiş dinleyicilerine şöyle der: "Eskilerin altın çağ dedikleri çağ ne mutlu bir çağmış, ne mutlu yüzyıllarmış. İçinde bulunduğumuz demir çağda bu kadar değerli olan altın, o talihli çağda kolaylıkla bulunabildiği için değil; o çağda yaşa-iyanlar senin ve benim kelimelerini bilmedikleri için."
Sayfa 80 - YKYKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.