81 syf.
·
Not rated
Hümanizm(!) +18
“Son günlerde Ermenilerin tarihî emellerini gerçekleştirmek için dünya kamuoyu­nu aldatmaya yönelik sözde Ermeni soykırımı iddialarını yoğun bir biçimde tekrar gündeme getirdikleri gözlemlenmektedir. Biz bu çalışmamızla tarihi süreç içerisinde Ermeni meselesinin ortaya çıkışını özlü bir şekilde bilimsel olarak özetlemeye ve bu konudaki
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı Katliam
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı KatliamKolektif · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları · 20004 okunma
500 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Kitabı yeni bitirdim ve o heyecanla hemen yorumumu yazmaya geldim. Kitabın hikayesi Çin’in Pekin şehrinde geçmekte.Baş kahramanımızın adı Shui Freng Yanlei Jisheng Yuan Yishi Ludi kısaca ise Sfy.Pekin de Sfy’ın dedesinin kurduğu görkemli bir hastanede aile boyu hatta bütün akrabaları ile doktorluk yapan bir aile düşünün.Dedesinin meslek aşkı sayesinde 17 yaşında Sfy da başarılı bir doktor olur.Buraya kadar her şey gayet normal taa ki bir gün nişanlısı kazada hayatını kaybedene kadar.İşte o günden sonra Sfy için hiç bir şey eskisi olmuyor.Çünkü baygınlık geçirip gözünü açtığında kendini bambaşka bir dünyada bulur. Gözünü açtığı yer ise yüz yıllar öncesinde bir sarayın saunasıdır.Asıl olaylar tam olarak burada başlıyor.Tabii ki çok fazla anlatıp sizlere spoiler vermeyeceğim ama Sfy’ı orada zor günler bekliyor.Bakalım bu zorluklarla nasıl baş edecek yada edebilecek mi? Düşünsenize gözünüzü kapatıp açınca giyimleri,kelimeleri,huyları farklı bambaşka insanlar karşınıza çıkıyor.Düşününce hem korkutucu geliyor hem heyecan verici. Sfy’ın prenslerle atışması beni baya güldürdü.Kendi doğrularından vazgeçmemesi de takdir etmeme sebep oldu.E bide sinir olduğum yanları var tabii böyle bir karakter benim yanımda olsa sinirden çatlar ölürdüm gibime geldi.Bazı hareketleri çok gereksiz ve saçmaydı neredeyse kitapla kavga edecektimNeyse ki sakince ve usulca bitirdim Seri olduğu için sonu heyecanlı bitti bakalım 2.kitapta bizi neler bekliyor Sırlar ve gizem dolu bu kitabı siz değerli arkadaşlarıma tavsiye ederim
Gelecek Geçmişin Çiy Damlası
Gelecek Geçmişin Çiy DamlasıTülin Baturu Ocak · Cinius Yayınevi · 09 okunma
Reklam
6 Ocak günü, Jean de Troyes'un dediği gibi Paris halkını ayağa kaldıran, evvel zamandan beri bir arada kutlanan Krallar Günü ve Deliler Bayramıydı.
Adana'nın kurtuluş günü olarak kabul edilen 5 Ocak Kurtuluş Törenleri yaklaşırken günler öncesinden büyük bir heyecanla mücahit kıyafetini temizletip hazırlayan, kılıcını, silâh ve madalyasını parlatıp, atına binerek kurtuluş törenlerine katılan Gani Girici, sevinç, gurur ve heyecan duyar sanki Milli Mücadele günlerini yeniden yaşardı.
Abdülgani Girici (1901-1989)Kitabı okuyor
"Çelik tanrısına selam olsun!" Hephaistos'tan söz ettiğini düşündüm. Metallere, ateşe ve volkanlara hükmeden Yunan tanrısı Hephaistos, klasik tasvirlerinde ocak başında bir demirci olarak betimlenir.
Kendi ahlaksızlıklarıyla yüzleşenmeyen aciz erkekler, kadın bedeni üzerinden ahlakçılık yapıyorlar.
Reklam
Eril tahakküm kadının gelişmesine, özgürleşmesine, söz sahibi olmasına engel oluyor. Çünkü bir şekilde kadının gücünden korkuyor. Çünkü kadın boyun eğmediği, kurallara uymadığı, devrimci, isyankar, üreten, değiştirip dönüştüren yanıyla ortaya çıktığı sürece, kurulan ataerkil düzenin temelinin sarsılacağından korkuyorlar.
Sana ev mi yoktu, ocak mı yoktu; Afşın'ım, yürek mi, dudak mı yoktu; Topraktan başka bir kucak mı yoktu Ki gidip yerleştin mezarlıklara! Ben de başlasam mı hazırlıklara?
Sayfa 113
Komedyenler arasında ruh sağlığı sorunları yaygın. Kendi kendilerini tedavi etme yollarından biri de sahneye çıkmak.
Reklam
Belki de en önemlisi, ruh sağlığı sorunlarınız varsa komedi ve mizah daha iyi hissetmenize yardımcı olabiliyor.
Biliyor musun, Rodya, bana kalırsa, insanların toplum içinde yükselmeleri, onların mevsime uymalarına bağlı bir şey. Ocak ayında kuşkonmaz istemezsen, birkaç rubleni cüzdanında alıkoymuş olursun.
Mobbing Bank Diyor ki;
Tufan* Tufan başlamadan dört koldan Hızır gibi yetiştiler Biri elime kalem tutuşturdu İbreti yaz dedi Biri dilime kelam tutuşturdu
Kocalmaya alışıyorum
Anlamaya çalışıyorum inanmayı yitirmenin pahasına. Nâzım Hikmet, 12 Ocak 1963
Sayfa 114 - Adam YayınlarıKitabı okuyor
Bütün ayların, mevsimlerin derdi sen olmuşsun. Ocak arsız anılardan bahsederken, ilkbahar kokunu burnuma taşıma peşindeymiş. Eylül, Ekim'de verdiğin sözleri öngörürken, Mart, Nisan'da yüzsüzce gidişini şairlerin şiirlerine taşımak için kollarını sıvıyormuş.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.