Mevsimler Birbirine karışmış
Sonbaharda kalabalık oluyor Çanakkale, otellerde yer olmuyor. Bursa dönüşü Lâpseki’yi geçtikten sonra telefon rehberime kayıtlı olan numaraları sıra ile aramaya başlıyorum. Üçüncüsünde yer var, onun da tek odası kalmış. Keşişlerin kaldığı odalara benzer küçük bir oda veriyorlar bana, tek kişilik bir yatak, aynalı bir dolap, televizyon, odanın
Vaiz Sokağı Numara 70
Ben sana kürk alamam doğrusu Güzel bileklerine bilezik alamam Bir kap yemek, bir elbise Öyle bir tad var ki fakirliğimizde Başka hiçbir şeyde bulamam.. Sokağımız arnavut kaldırımı, Evimiz ahşap iki oda. Daha iyisi de olabiridi ya, Şükür buna da. – Ama Hamdi beylerin.. – Hamdi beylere bakma sen, Tencere maltızda, fasulye tencerede Çocuklar kapının önünde oynuyor mu? Ona bak sen.. – Perdemiz kadife olmalıydı.. – Basma da güzel olur, sevince. Biliyorsun ancak boğazımıza, Olmuyor ha deyince. – Kimbilir bir gün belki.. Adam sen de, aldırma, Bunlar düşünmeye değmez Hem hayat dediğin ne ki?.. Turgut Uyar
Reklam
            Gözlerimi açıyorum, düşüncelerime o kadar dalmışım ki önümde uzanan mavi sonsuzluğun kıyıya vuran seslerini ancak o zaman hatırladım. Karşı kıyıda süren yaşamı izliyorum bir süre, mesafe uzak olsa da dağın eteğindeki yolda giden arabaların farları ve yolun sonunda kendine yer bulmuş kasabadaki tüm ışıklar rahatça seçilebiliyor. Büyük
Miraya Mektuplar (Picaso Lucci)
Her sabah başka uyanırmış duygular başka insan başka bir ben gibi. Her sabah seni düşünmek mecburiyetten uzaklaşamıyorum bir oda düşün ufacık karanlık, işte tam o karanlık odanın içinde nereye kaçayım. Öpsem hayalini ne mümkün gitsem oda olmuyor kaçacak yer yok biliyorum işte bu bilinmezlik belkide mecburiyetim. Kötü hissetmiyorum aslında bu bir yakarma değil, yalnızca mektup içimi başka nereye dökebilirim ne bir kamyon var ne bir çöp arabası insan yok. Saçma cümleler kuruyorum zaman zaman bazen o cümlelere bakıp anlam da bulamıyorum ben ne yapıyorum Mira? Veya sen ne yapıyorsun benim odamın içinde?
Adana 5. Buluşmasını Gerçekleştirdi
Merhaba sevgili 1K Sakinleri, Eveet... Beklenen gün geldi çattı, kırk günü aşan bir ayrılığın ardından iple çekilen buluşma geçekleşti. Öncelikle söyleyelim, gayet de "Suat" barındırmayan ve "Huzur"lu bir buluşmaydı. Öyle yok Adana'ymış, yok bu işleri bilmezmiş, kavgası gürültüsü eksik olmazmış falan... Geçiniz efenim
itiraf
Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz. Tutunamayanlar’dan Bu anlatacağımın Selim Işık’la ilgisi yok. Bu Selim’le aynı koğuştaydık, cezaevinde. Üst katımda yatar, geceleri homurdar, horuldardı. Ben topal olduğum için alt katı vermişlerdi bana. Selim’in horultusundan uyku
Reklam
193 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.