Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir.
Tutkunun aracı oluruz da asla dillendiremeyiz onu
Hatırlamazsın tabii. Haberin olmadı ki bunlardan. Seni görebilmek için neler yaptığımdan da haberin yok. Birlikteyken kitaplarını saklardım, onları geri vermek bahanesiyle yeniden göreyim diye seni. Hastalanmış gibi yapardım, sırf odamda yalnız kalayım diye seninle. Biz kadınlar mahkumuz böyle numaralar yapmaya.
Reklam
"Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir."
Mertel Kasetçilik
Odamda şimdi şenlik arçelik kasetçalar Böyle şevki görmemiş dilimde safi rap. Aylar önce çıkmış tüm kasetler geç gelir. Fakat bir şey diyeyim: Bir gram sorun değil! FARAZİ v KAYRA
konusmak istemiyorum sadece odamda yere oturup dusuncem
Uzaklara bakabiliyor olmanın bir nimet olduğunu geçtiğimiz haftalarda fark etmiştim. Gözünün önünde insan eliyle sonradan iliştirilmiş bir şeyler olmadan yani, bina gibi. Bunun insanın hayal gücünü ve ufkunu genişlettiğine inanıyorum, şimdilik böyle en azından. Baktığında beş metre ötesini görmekle, beş yüz metre ötesini görmenin ya da beş bin metre ötesini görmenin insan ufkunda aynı etkiyi göstermediğine eminim. Okumadım, içeriğini bilmiyorum ama bu İmam Gazalî'nin "göğe bakmanın faydaları" gibi bir metni var, onun içinde her ne yazıyorsa söylemek istediğim şey onunla ilgili olabilir. Ayrı bir nimet ki bu iletiyi Hacı Bayram'da Şeyh İzzettin Türbesinin ön taraflarındaki parkta, karşı tepenin yamaçlarını seyrederken yazıyorum. Böyle söyleyince iletim sınıf atlamış gibi hissettim. Odamda iki metre ötesini ancak görebiliyorken yazdığım iletilerden bi farkı olmalı diye geçiriyor insan içinden. Ama maalesef fiziken bir yerde olmak oradan olmak, oralı olmak ya da oranın rengine boyanmak demek olmuyor. Öyle olsaydı bir sürü Allah dostunun gelip geçtiği şu mekanda ben de ermiş oluverirdim. Ama ben hala "ben ne zaman akıllanacağım" diye geçiriyorum içimden. Neyse konuyu nerden nereye getirdim. Şimdi gidip kemankeş'te bir şerbet içip kitap okuyayım. Okuyacağım dedim, okumam gerek. Selametle 🌿
Reklam
ODAMDA Ben miyim bu şeylerin sahibi? Kafamda bir çocuk var, meraksız. İç âlemim oyuncaktan farksız; Odam, içime bir ayna gibi. Bir ışık oyunu var tavanda. Gölgeler seslerle birleşiyor Ve bir karga beynimi deşiyor Azaplar kemirdiğim bu anda.
Öyle yıllar oldu ki, sapasağlam olduğum halde, senin hastalıkların dahil bütün yaşamın boyunca dinlenerek geçirdiğinden daha fazla zamanı kanepenin üzerinde tembellik ederek harcadım. Çok işim var diye senden kaçmam, çoğunlukla odamda uzanmak içindi.
Bir devlete benzetiyorum kendimi. İşim gücüm bitmeyor. Bir türlü yerleşemeyorum odamda. Her istediğim kitabı alamayorum. Plânlar içinde geçiyor ömrüm, Başlayıp tamamlayamayorum. Bir devlete benzetiyorum kendimi. İçimdeki hükûmetin gidişini anlamayorum. Yıllar ötesini düşünür düşünmez Hemen mesud ve zengin oluyorum. Nedense geçmiş günler unutuluyor. Tarih kitabı gibi hatıra defterlerimi okuyorum.
Yapı kredi yayınlarıKitabı okuyor
Odamda tek başıma olmayı diledim; kitaplarımla baş başa, bu insanlardan uzakta.
Reklam
Sensizliğin sessizliği
Sensizliğin ayazında yoklarken yüreğimi Sensizliğin sessiz sokaklarında yürüyorum, sokaktaki tek ses benim sana doğru gelen adım seslerim, Duyuyor musun sende ? Sana gelmek için revan oldum yollara, İçimde sana olan kocaman özlemle geliyorum.. Adımlarının yer ettiği izlere basa basa Yaklaşıyorum kokuna, Senin geçtiğin yollar Nisan yağmurundan, sonraki toprak kokusu gibi kokuyor, yaklaşıyorum sana, Duyuyorum sesini,bana seslenişini Gel bul beni diyişini, Sokağın başında seni görüyorum, Sende beni Yüzünde muazzam bir tebessümle Bakıyorsun bana, Ellerini uzatıyorsun tutmam için İşte biraz daha yaklaştım ela gözlerine, İşte sensizliğin hasreti tam bitti dedim, Elimi uzattım ellerini tutmak için, O sırada gecenin karanlığında odamda Ellerim boşluğa uzanmış şekilde, Gözlerimde yaşlarla uyandım yine sensizliğe... H.K
Hayır, yaşadığıma inanmıyorum. Hayır, çokça, derinlemesine, yoğun yaşadığıma inanmıyorum. Ben de herkes gibi bir alçak, bir yavan, bir hadımım! Resimlerle tasvir edilmiş koca bir dünya vardır odamda: kartondan adamlar, kıtıktan kadınlar, dumandan dağlar. Bu şeylerin hepsini güzelce düzene koydum ve bazı güneşli günlerde bunların hepsi harika bir görüntü oluşturuyor. Ve odamda kalıyorum. Bu benim bütün dünyam ve bütün hayatım; her gün ev tanrılarına dualar ediyor ve penceremin altından, sokaktan geçen, evlerinde benimki kadar şirin bir yapay dünyacığı olmayan insanların üzerine tükürüyorum.
İmparator Olamamış AdamKitabı okuyor
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir. ~Sebahattin Ali~
Gerçek Milena'ya yazmak için neredeyse hiç zaman kalmıyor çünkü gerçek Milena bütün gün odamda, balkonumda ve bulutların arasında.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.