Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güzel olan Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak. Erimek yarını olmayan zamanlarda, Durdurmak bir yerde bütün saatleri. Bütün kuralları kırıp parçalamak, Sonra varmak o yerlere. Mevsimlere dur demek, Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara. Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak, Sonra doldurmak ayışığını kadehlere, Delicesine içmek. Ve unutabilmek her şeyi ansızın, Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin. Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak. Güzel olan Sevmek seni, Tanrılar gibi. Seninle Tanrılaşmak.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Çünkü Aşk, Hüsn'dür, Hüsn de Aşk'ın tıpkısıdır: Sense yanlış bir yol tutmuştun Birlikte dedikodu yoktur; o zanda olmayacak şey bulunmaz. Yürü, şimdi o melek yüzlüyü gör; o değer biçilmez güzelliği, Hüsn'ü seyret. Seyret de bütün gizli şeyler ortaya çıksın; evvelce göz önünde olanlar da gizlenip gitsin.
Sayfa 225 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Soru 1 (Değerli öğrencilerim, bu soruyu dikkatle okuyun. Soru, "Organizasyonun Bütününü Görebilme" becerinizi ölçmek için sorulmuştur.) Elizabeth'in babasının beş kızı vardır, Lala, Lulu, Lele ve Lili. Beşincisinin adı nedir? Öğrencilerden küçük bir bölümü Elizabeth yazmış, birçok öğrenci ise "e şıkkı da ya Lolo'dur, ya Lölö'dür" yazmışlar. Bizimkilerden biri sınavdan sonra geldi, "Hocam" dedi "arkadaşları tongaya düşürdünüz ama ben yemem." "Neyi?" dedim. "Hocam, Ingilizcede 'ö' harfi yok Lolo olacak, değil mi?" Keratadaki zekâya bak, neleri düşünüyor. Ama organizasyonun bütününü göremiyor.
Sayfa 103Kitabı okudu
Allah, ordumuzu daima fetihlerle müjdelesin.. Amin.
Allahu Teala, Fetih Suresi'nde mealen buyuruyordu ki; ■ Şüphesiz biz sana, apaçık bir fetih ihsan ettik! ■ Böylece Allah senin, geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru bir yola iletir. ■ Ve sana, şanlı bir zaferle yardım eder. ■ İmanlarını bir kat daha arttırsınlar diye, müminlerin kalplerine güven indiren, O'dur. Göklerin ve yerin orduları, Allah'ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır....
Kim bu?
-Bu anı hafızana kazımanı istiyorum. Bir dakika dur ve içinde ne güzellikler olduğunu keşfet ve bunu özümse. Pembeleşmiş yanakların. O dolgun ve diri memelerin. Sütun gibi bacakların. Arzu ve şehvetle yanıp kavrulan bakışların. Bu sensin, bunu asla unutma, inanılmaz derecede seksi ve şehvetli bir yaratıksın. Hayatımda hiç kimseyi senin kadar arzulamadım. Sözlerinin ne kadar gerçek olduğunu en az arkamda kabarmış erkekliğinin gücü kadar derinden hissedebiliyorum.
Güldüren de O'dur, ağlatan da. Öldüren de O'dur yaşatan da.
Reklam
Her resul, aynı zamanda nebidir. Fakat her nebi, resul değildir.
Peygamber, Farsça bir kelime olup, "haber götüren" demektir. Dindeki manası ise Allah'ın insanlara doğru yolu göstermek üzere görevlendirdiği seçkin insandır. Peygamberlerin bir kısmına kitap indirilmiştir Onlara "resul" denir. Çoğulu "rusül"dür. Bir kısmına da kitap indirilmemiştir. Bunlar, kendilerinden önceki peygamberlere inen kitaplarla amel eder ve o kitapları tebliğ ederler. Bunlara da "nebi" denir. Çoğulu "enbiya"dır.
Fitne bir ateştir ki hem o ateşi salanı yakar hem de ateşinde değdiğini. İnsan Allah'a imanım var diye kendine bir an bile olsa güvenmesin. Zira içinde imanı vardır sahi lâkin nefsi de vardır. Kendine, kendi nefsine güvenmek Müslümanlık alameti değildir. Müslüman olan kişi kendine değil de Allah'a güvenir. Fitne denen ateş imam olandan da gelir ve imanı olana da gelir. Bulaştığı vakit bir illet gibi sarar insanı. O vakit ondan uzak olmak gerekir. Biz ahir zamanda doğmuşuz, ahir zamanın evlatlarıyız. Fitne vaktidir bizim vaktimiz. Her yanımız ateşlerle çevrilidir. Ne yana dokunsak yanarız, bir tek Allah'tır ki ateşimizi O ( c.c.) söndürür. Bizim tek sığınağımız da dayanağımız da, korunağımız da O'dur. Bu dahi imtihanımızdır bizim.
·
Puan vermedi
sen içerde ben dışarda..... oyyy mahpusluk mahpusluk......
Böyle güzel bir şiirin olduğu kitaba ne yorum yapsam anlamsız kalır. Bu nedenle direkt bir şiir bırakıyorum Göğü kucaklayıp getirdim sana kokla açılırsın solmuşsun benzin sararmış yorgun bir işçinin yüzüne benziyor yüzün
Sevdadır
SevdadırArkadaş Zekai Özger · Mayıs Yayınları · 20011,667 okunma
Haftalık Türkçü Dergi: Orkun: 06 Ekim 1950'de Atsız ve arkadaşları Orhun dergisini yeniden çıkardılar. Yalnız derginin adında küçük bir değişiklik vardı. Orhun değil Orkun idi. “Orkun'un tarihçesi” başlıklı ilk yazıda derginin, 1933-34'te dokuz sayı, 1944'te yedi sayı çıkan Orhun'un devamı olduğu belirtiliyor; “Şimdi
Reklam
Bekir Berk o zamanlar Nurcu değildi tabii... :)
Orkun dergisinin parasını temin eden Türkçüler Yardımlaşma Derneği, 04 Ekim 1950'de Nihâl Atsız, İsmet Tümtürk ve Bekir Berk tarafından kurulmuştur. İlk üyesi Lütfü Önsoy'dur. Dernek başkanı Atsız'dır. Daha sonraki üyeler arasında Abdullah Savaşçı, Mustafa Hacıömeroğlu, Halûk Karamağaralı, Fethi Gemuhluoğlu, İhsan Koloğlu, Hikmet Tanyu, Selahattin Ertürk, Zeki Sofuoğlu, Nejdet Sançar, İzzettin Şadan, Necmeddin Sefercioğlu, Refet Körüklü gibi isimler vardır. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra dernek çalışmalarına son vermiştir (Darendelioğlu 1968: 243-244; Seferciolu 2008: 27).
Konuşmanın kısımları *
Susmaya devam etmenin faziletine bir şey delalet eder. Şöyle ki; Konuşma dört kısımdır. Bir kısmı katıksız zararlı, başka bir kısmı katıksız faydalı, diğer bir kısmı hem zararlı, hem faydalı, dördüncü bir kısmı ise, ne zararlı, ne de faydalıdır. Katıksız zarar olan kısma gelince; bu kısımda mutlaka susmak gerekir. Çünkü onun faydası, zararını karşılayamaz. İçinde ne fayda, ne de zarar olan konuşmaya gelince; bu fuzuli konuşmadır. Zamanın heba edilmesi de zararın ta kendisidir. Bu bakımdan elimizde dördüncü bir kısım kalıyor. O halde konuşmanın dörtte üçü düştü, dörtte biri kaldı.Bu dörtte birin içinde de tehlike vardır, zira bu kısım içine riyanın inceliklerinden olan yapmacıklık, nefsi temize çıkarmak ve fuzuli konuşmak gibi günah olan şeyler karışır. Öyle bir şekilde karışır ki, idrak edilmesi pek güçtür. Bu nedenle insanoğlu böyle bir konuşma ile kendisini tehlikeye atmış olur. Bu gerçekler göz önünde tutulursa, Allah Resulü [s.a.v]'in, مَنْ صَمَتَ نَجَا "Susan kurtulur" sözündeki hikmet iyice anlaşılır. Gıybet, koğuculuk ve yalancılık hakkındaki konuşmayı erteleyelim. Çünkü bu husustaki konuşma oldukça uzun-dur. O âfetler yirmi tanedir. Bunları bil ve Allah (c.c)'ın inayetiyle irşat ol.
Sayfa 27
1950-1960 YILLARI ARASI. 1950'li yıllar. Tek parti iktidarından kurtulmanın sevinci yaşanırken kültür ve eğitimin başıboş bırakıldığı yıllar. Soğuk savaş yılları NATO'ya giriş ve ABD'ye tam bir teslimiyet. Türkçülerin ümitleri yine boşa çıkıyor, hayaller kırılıyor. Ekonomik kalkınma, yollar, fabrikalar... Fakat köylerden şehirlere
Yüzünüzü nereye çevirirseniz çevirin O'dur var olan var eden Dağıtan toplayan Hiç olmamışa çeviren
Sayfa 127 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.