Oğuz ayağa kalkıp otağın içinde adımlamaya başladı. Otağdaki herkes ayağa kalkmış genç Kağana bakıyordu. Tahtın önüne gelince durdu. Sesi gür ve itiraz kabul edilmez cinstendi.
Kır atımı istediler verdim, babamın eşini istediler verdim. Çünkü bunlar benimdi ve ben budunumun selameti için bu bedeli ödemeliydim.
Sustu. Bir süre ayakta kendisini gözleyen yüzlere baktı. Kimi yaşlı kimi genç, kimi çocukluğundan andası, kimi henüz bu kış kengeşe katılmaya başlamış yüzlerde merak vardı.
Sesi az öncekinden daha gürdü:
Ama otlak budunun malıdır. Şerefini yitirmemiş hiçbir budun kendi topraklarını savaşmadan terk eden bir kağanın ardından gitmez. Gitmemeli. Töre hakkı için ant olsun ki her şeyden daha çok bunun için, budunumun ve törenin şerefini korumak için çarpışacağım ve bu yola gelmez adamı yok edene kadar durmayacağım.
Gök kılıçlar bilensin
Töresizler elensin
Acun kana belensin
Gök girsin, kızıl çıksın
Turan'a varsın boyum
Gururla gezsin soyum
Yarın kurulsun toyum
Gök girsin, kızıl çıksın
Acun yüreğe dardır
Bu tin bedene ardır
Özüm uçmağa yardır
Gök girsin, kızıl çıksın
Görklü tuğlar salınsın
Yer yağıdan arınsın
Andam öcün alınsın
Gök girsin, kızıl çıksın
Adsız'ım, bitti sözüm
Uçmağı ister özüm
Tanrı'ya dönük yüzüm
Gök girsin, kızıl çıksın
/ Ön bilgiler içerebilir /
Bozkurtlar, Atsızın Türk edebiyatına kazandırdığı en önemli eserlerin başında gelir. İki bölümden oluşan kitabın bölümleri Bozkurtların ölümü ve Bozkurtlar diriliyor şeklindedir. Kitap bir grup öğrencinin konuşmasıyla başlayıp bu öğrencilerin arasından edebiyatla ilgilenen ve tarihe de ilgisi olan öğrencinin