"X əsrdə oğuz elində qadınlar digər türk ellərində və cahiliyyə dövrü ərəblərində olduğu kimi, kişilərdən uzaq gəzmir, üzlərini örtmürdülər. Bu hal Türkiyədə oymaq və kəndlərdə bu gün də davam edir. Hətta XIX əsrdə Cənubi Anadoluda səyahət edən V.Lanqlois bu münasibətlə türkmənləri Yaxın Şərqin ən mədəni insanları kimi təqdir etmişdi. Bununla bərabər, oğuzlarda fahişəlik və uşaqbazlıq halları yox idi.
Sayfa 88Kitabı okudu
Bütün Türklerdeki köklü bir inanışa göre, su kutludur ve arıdır. Yıkanmak kutlu ve arı olan suyu kirletmek ve böylece büyük bir günah işlemek demektir.
Sayfa 75 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Oğuzlar, dini inanışlarının tesiri ile suya girmiyorlar, yabancıların da yıkanmalarına engel oluyorlardı. Çünkü, suya girmekte onların, kendilerini büyüleyeceğinden korkarlar ve böyle yapanları para cezasına çarptırırlardı.
Sayfa 75 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
İbn Fadlan Bulgarların at eti yediklerini kaydetmekte, fakat Oğuzlar için böyle bir söz söylememektedir. Fakat Oğuzlardan ölenlerin atlarının etinin yenildiğini aynı yazar kaydetmektedir.
Sayfa 72 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
9. yüzyılda Türk Dünyası'nda en mühim hadise, Kırgızların Uygur Devletini yıkarak Orhun bölgesini ellerine geçirmeleridir. Fakat, Sibirya' dan gelmiş olan bu Kırgızlar, Orhun kültürünü yok ettiler. 84 yıl siyasi varlıklarını sürdürdükleri halde kendilerinden bize galiba hiçbir kitabe de gelmedi. Bu yüzden Kırgızlar Orhun bölgesine "barbarlığı" getiren bir kavim olarak vasıflandırıldı.
Sayfa 47 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Ordu Balık, Türklerin kurduğu en eski şehirdir. İl İtmiş Bilge Kağan da şehir kuran ilk Türk hükümdarıdır.
Sayfa 43 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Rahat duramayan Oğuzlar :)
Oğuzlar, Gök Türkler devrinde olduğu gibi, Uygur kağanına karşı da doğu komşuları Dokuz Tatarlar ile birleşiyorlardı.
Sayfa 42 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Gök Türklerin kıymeti bilinmiyor!
Orta Asya Türk tarihinin en mühim devrinin Gök Türkler devri olduğu şüphesizdir. Gök Türk İmparatorluğu, Türklerin Orta Asya'da kurdukları en büyük devlet olduğu gibi, Türk soyuna mensup hemen bütün topluluklar da son defa olarak bu devletin bayrağı altında toplanmışlardı. Bunun sonucunda Türk adı özellikle Orta Doğu'da Türkçe konuşan bütün budunların genel adı şeklinde bir mana kazandı.
Sayfa 40 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Bilge Kağan, Oğuzların "yağı" (düşman) olmalarının her yerde karışıklıklar çıkarması ile kıskançlıktan ileri geldiğini söylüyor.
Sayfa 36 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Türkler ve Moğollar arasında dokuz rakamının kutsal olduğunu biliyoruz. Bu sebeple budunların, boylarının sayısını belirlemek üzere, dokuz sıfatını almalarında bunun da mühim bir rolü olduğu şüphesizdir.
Sayfa 26 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Türük(Türk) ; yaratılmış, doğmuş, türemiş demektir.
Sayfa 23 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Orta Anadolu'da da şu deyiş söyleniyordu:
"Kara çadır ismi tutar
Beğlik martin pas mı tutar
Ağlarsa anam ağlar
Osmanlı'dır yas mı tutar"
Sayfa 16 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Osmanlı sınıfının mensupları, Anadolu halkına özellikle köylü ve göçebelere göre mağrur, haşin, hilekar, sözünde durmaz, vefasız, ve gayri adil ve benlikçi insanlardır.Bugün Doğu Anadolu'da şu deyiş hala hatırlanmaktadır:
"Şalvarı şaltak Osmanlı
Eğeri Kaltak Osmanlı
Ekende yok biçende yok
Yemede ortak Osmanlı"
Sayfa 16 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Saray ve Türk köylüsü arasındaki düşmanlık
Anadolu halkı arasında idarecilere Osmanlı adı veriliyordu. Bu adın verilmesi, mensuplarının saray ve ocaktan yetişmeleri ile kavmi bakımdan Türk halkından çıkmamaları ile ilgilidir. Anadolu Türkleri bunlara adeta yabancı ve istilacı bir zümrenin mensupları gözü ile bakıyorlardı.
Sayfa 16 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
Osmanlı, son asırlara kadar Anadolu'nun insanını ve servetini görülmemiş bir israfla harcamış fakat ona hiçbir şey vermemiştir. Bu yüzden Anadolu Türkleri yoksul ve geri kalmış bir topluluk, Anadolu'da harap bir memleket haline gelmiştir.
Sayfa 15 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı