OKU, OKUT, OKUTTUR!
Yakın geleceğimizde, 20. Yüzyılda gerçekleşen Srebnitsa Katliamı’ndan akıcı ve yormayan bir dille bahsetmiş yazar Sinan Akyüz.
Sırf Müslüman oldukları ve Türk soyundan geldikleri için Boşnaklara yapılan işkenceleri okudum, zulme uğrayan binlerce insanın çığlık seslerini bütün dünyaya gaddarca dinletişlerini okudum...
Genç kızların, kadınların tecavüze uğrayışlarını; zorla alıkonuluşlarını, ailelerinden koparılmalarını, açlıklarını okuduğumda kanım dondu.
Soykırımın, zulmün, pozitif ve negatif ayrımcılığın ne demek olduğunu bilmeyen insanlara OKU, OKUT, OKUTTUR!
Birçoğumuz susuyoruz ama bunlar hâlâ yaşanıyor; yaşamak için farklı ilgi alanlarına sahip olduğu halde savaşmayı öğrenmeye çalışanlar, yaşamak için bakireliği zorla elinden alınan kadınlar, yaşamak için sevdiklerinden vazgeçenler, kanı dökülenler... Görmezden gelinen feryatlar, yenilir yutulur şeyler uğruna ortaya çıkmıyor...
Bu ızdıraba maruz kalan o insanların suçu neydi? Müslüman olmak, Boşnak olmak, yaşamaya çalıştıkları -çünkü buna yaşam denemez- coğrafyada doğup büyümek.
Birleşmiş Milletler, sizce bütün bunların farkında değil miydi? Pek âlâ farkındaydılar, ama; bilirsiniz ya işte...
Eğer zorbalık denen kelime, bir Türk’ün soyuna veyahut bir Müslüman’a yapılıyorsa; üç maymunu oynamak her zaman kolaydır. Hele de ikisi bir aradaysa; o zaman kan, tadından yenmez...
SESSİZ KALMA!
GÖRMEZDEN GELME!
SUSMA!
UNUTMA!