Eğer bir şeyin bitişiyle yüz yüze gelmeye zorlanırsanız, ister bir iş, ister bir ilişki, isterse de hayatınızın bir safhası olsun, basit bir şekilde siz onun kıymetini daha çok bilirsiniz.
"Hedefime ulaştığım zaman mutlu olacağım."
Hedefi öne koyan zihniyetin sorunu, mutluluğu sürekli bir sonraki kilometre taşına kadar erteliyor olmanızdır.
Bütün büyük şeyler küçük başlangıçlarla gelir. Her alışkanlığın tohumu küçük, tek bir karardır. Ancak o karar tekrarlanırken bir alışkanlık filizlenir ve büyür. Kökler toprağa yayılır, dallar uzar. Kötü bir alışkanlığı yenme görevi içimizdeki güçlü bir meşeyi kökünden sökmek gibidir. İyi bir alışkanlığı inşa etme görevi ise narin bir çiçeği günbegün büyütmekten farksızdır.
Zaman, başarı ve başarısızlık arasındaki boşluğu büyütür. Zamanı neyle beslerseniz zaman onu katlar. İyi alışkanlıklar zamanı müttefikinize dönüştürür. Kötü alışkanlıklar ise düşmana.
Hayatta kendinizi nerede bulacağınızı tahmin etmek istiyorsanız tek yapmanız gereken küçük kazanç ve kayıplarınızın kavisini takip etmek ve gündelik tercihlerinizin on ya da yirmi yıl sonra nasıl bir birikim oluşturacağını görmektir. Her ay kazandığınızdan daha az mı harcıyorsunuz? Her hafta spor salonuna mı gidiyorsunuz? Her gün kitap okuyup yeni bir şeyler mi öğreniyorsunuz? Gelecekteki sizi tanımlayan şeyler bu tür küçük savaşlar olacak.
Uzun vadede hayatlarımızın kalitesi alışkanlıklarımızın kalitesine bağlı oluyor. Aynı alışkanlıklarla sadece aynı sonuçları alabilirsiniz. Ama daha iyi alışkanlıklarla her şey mümkün.