Galiba bilim adamı olmak ayrı,adam olmak ayrı... Okullarımız bilim adamı yetiştiriyor ama adam yetiştirmiyor.Tabii ki hepsine haksızlık etmiyorum.
Fark edin, farkına varın! Bu gece iki düşman ordunun karşı karşıya geldiğini fark edin; şu anda, biz burada otururken, yüzbinlerce insanin birbirinin boğazına sarılmış, delice bir öfkeyle karşısındakini paramparça etmeye çalıştığını! Üstelik yirminci yüzyılda, Barış Prensi nin dünyaya gelişinden bin dokuz yüz yıl sonra! O'nun sözlerinin
Reklam
HALKA ARZLAR
Bu spekülatif kitlenin adam olma­sı zor. Finansal açıdan 3'e kadar sayamıyorlar. Eğer her hangi bir "hareket" tespit etmişlerse, fiyat ne olursa olsun alıyorlar. Moda bir başlamaya gör­sün işi "franchising", bilgisayarlar, elektronik, bilim, teknoloji, vs. olan bir şirketin peşine hemen düşüveriyorlar. Okurlarımız, akıllı yatırımcılar, bu budalalıktan uzak kalıyor. Ama hâlâ sorulacak sorular var: Sorumlu yatı­rım kurumlarının, onda dokuzu sınıfta kalacak olan bu tür şirketlerle özdeşleşmekten uzak durmayı bir onur meselesi yapmaları gerekmez mi? (Yazar 1914 yılında Wall Street'e ilk girdiğinde işler böyleydi. Bunca dü­zenleme ve yasaya rağmen 57 yıl sonra "Street'in etik standartlarının daha düşük olduğunu görüyoruz.) SEC'e, hali hazırda halka arz broşüründe tüm ilgili bilgilerin basılmasını şart koşmakla kısıtlı olan yetkilerinin öte­sinde, halkı koruması için yeni yetkiler verilebilir mi veya verilmeli mi? Tüm halka arzların sonucunda neler olup bittiğini açıkça gözler önüne se­ren bir kılavuz yaratılamaz mı? Her halka arzda, arz fiyatının piyasadaki benzer kağıtlarla aşağı yukarı aynı enlem boylamda olduğuna dair bir ga­ranti talep edilemez mi? Biz bu kitabı yazarken Wall Street'te bir takım re­formlara giden bir yol açılmaya başlıyordu. Halka arzlara dişe dokunur değişimler uygulamak biraz güç olacaktır. Çünkü hemen hemen bütün suiistimallerin başında halkın dikkatsizliği ve hırsı var. Yine de konu uzun ve özenli bir çalışma gerektiriyor.
Sayfa 219Kitabı okudu
Dünyada en çok çocuklara bir yakınlık hissediyorum. Onları izlerken, bu küçük varlıkların büyüdüklerinde gereksinim duyacakları bütün erdemlerin ve iyi huyların içlerinde nasıl büyüdüğünü görüp, inatçılıklarında, geleceğin sağlam ve dayanıklı karakterliliğini; yaramazlıkta, dünyevi tehlikeleri kolay alt edebilme becerilerini ve o güzel alaycılığı hissettikçe, hiçbir şeyin bozulmadan devam ettiğini gördükçe hep aynı öğretmenlerin altın sözleri aklıma geliyor: "Keşke siz de onlar gibi olabilseniz!" Fakat dostum, bize benzeyenlere, aslında örnek almamız gereken bu çocuklara kullarımız gibi davranıyoruz.
Bazen fazlasıyla farklı
Kendi okullarımızda çoğumuz dışlanmış çocuklardık. Genellikle bizi görmezden gelirler, bizimle dalga geçerler, bize pek aldırmazlar ve çok da iyi davranmazlardı. Hepimizin mücadele ettiği bir şey vardı bu da bizi diğerlerinden farklı kılıyordu. Bazen fazlasıyla farklı.
Sayfa 310
Malcolm, konuşmasında sosyoekonomik koşullara ağırlık verdi. "İşsizlik, çocuk istismarı, kumar, uyuşturucu trafiği ve diğer örgütlü suçlar artıyor," deyip sözlerine şöyle devam etti: Kadınlarımız, kızlarımız ve genç oğullarımız da siyah toplumun ahlak yapısını bozan bu organize kötülüklerin kurbanı oluyor. Bombanın pimi çekildi... eğer acilen bir şeyler yapılmazsa, siyah toplumunda yüz megatonluk bombalardan daha ağır ve tehlikeli bir yıkıma yol açacak bir patlama yaşanacak..
Sayfa 213 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 751 ile 760 arasındakiler gösteriliyor.