Sadece kitabın kapağına ve adına bakıp bir şeyler yazacak olsaydım eğer içeriği bambaşka bir yerlere gidebilirdi kuşkusuz.Dikkat çekici olmayan bir şeylere de elimiz gitmez tabii ki..’Gizemli Mektuplar’ farkında olmadan çok güzel bir maceraya, tutkulu bir anlatıma vesile olmuş, iyi ki de olmuş.
Sayfaları çevirdikçe, sıcak bir çay eşliğinde güzel ve çok hoş bir muhabbetin ortasında buluyor kendini insan.Anlatım dili, hikayede yapılan geçişler ve ‘gezmek mi, okumak mı’ (kadim bir konu) konusu, gizemli mektupların sahip(leri)’nin bulunmasına kadar her bir detayını keyifle okudum.
Gizemli Mektuplar’ın konusu bir yana benim içimi asıl ısıtan kısımlar gezmek ile ilgili olanlardı.Ülkemiz harbiden de kimi konularda ata sözü gibidir.Gezmeyi de emekliliği bekleyerek mi erteleyeceğiz ?Umuyorum ki cevap ‘hayır’ olur. Hadi yine konuyu en sevdiğim yere getireyim.Gezmek-Okumak:Makul olanı da ‘okuyarak gezmek’ kulağa en cazip gelen cevap . Neden daha önce aklıma gelmedi ki ..
Gizemli Mektuplar ‘ın gizemini çözdüğü için ve aralarda samimiyeti ve hoş sohbetleriyle konuya dahil olan kişiler, konular için, her bir detay için teşekkür ederim. Kitabı okuyunca artık biliyorsunuz ki konu sadece Mektuplar değil.Severek okuyacağınızı düşünüyorum ve şimdiden keyifli okumalar.