Özge Nur
@okuokubitmedi
Erkekler saf bir aşkın fazla ateşli ilgisine her zaman zalimce bir soğuklukla karşılık verirler.
Ona tuhaf, korkakça bir putlaştırmayla tapıyordu. Bu da vahşi bir ilkelinki gibi muazzam bir korku, hatta tapılan o dehşetli putun kudretine duyulan bir nefret vardı.
İnsan evreni zehirliyor. Kendi evini kendi kirletiyor. İnsanların sıkıntıları, öfkeleri, doyumsuzlukları... Havanın canlılığını bile öldürüyor.
Okur Takip Önerileri
Dinle çocuğum, bir kadın ya kendi yaşamını sürmek için ya da yaşadıklarına pişman olmak için yaşar.
Bütün etkilere duyarlı olan kalbi, korkarım ki aşka duyarsız. Şüphe içinde olmak bana işkence gibi geliyor, ben artık ondan emin olmak istiyorum.
Gencecik yüreği romantik bir ümitle, sadece hüzün ve acı veren değil, kendisine saadet getirecek bütün duyguları kucaklamaya hazır hâlde bekliyordu.
Zevk alınacak şeyler yaklaştıkça, daha önce insanı heyecanlandırmayan uzak ve soyut bulunan şeyler karşısında kalp, bütün duyguları harekete geçirir.
Sen olmadıktan sonra sana yazılan mektup ne işe yarar?
Size olan saygım o kadar büyük ki eskimiş bir dil, modası geçmiş bir anlatımla size duygularımı anlatmayı yersiz buldum. O yüzden bir sözlük edindim.
Yanyana olmak istemezlerdi; mezarda bile.
İnsan zekâsının gelişmesinin bir sınırı vardır. Kalbin gelişmesinde ise hiçbir sınır yoktur.
Birlik ne kadar kuvvetse, ayrılık o kadar zaaf.
Büyük gerçekler yeraltında zaman zaman kaybolan nehirlere benzerler. Bir müddet yeraltında görünmeden akar, günün birinde yine gürül gürül ortaya çıkarlar.
Dünya'nın en nankör yaratığı insan ile en sadakatli yaratığı köpeğin arasındaki, dünya tarihi kadar eski bu çözülmez sıkı fıkılık, aslında köpeğin insana değil, insanın köpeğe muhtaç olmasından geliyor. Peki insan bu sadakate değer mi? O bambaşka bir konu
Gerçeğe dönme zamanı... Bu dönüş âşıkların yürüdüğü gökyüzünü de peşimizden getirecek.
