Kitabın konusundan biraz bahsedeyim size.Eskiden hissedilen güzel duyguları mahvetmiş ama bana göre eskide kalamamış bir kadın. Ve güzel sevilmeyi hak eden gururlu bir başka kadın. Kızmadan edemeyeceğimiz bir de erkek karakterimiz. Bu üç kişi arasında geçen, onlarla birlikte eski olayları da deşeceğimiz bir aşk hikayesi.
Benim kitapta ilk dikkatimi çeken anlatımda ki eğlenceli hava oldu. Ama yazara kızdığım yerler olmadı değil. Ve bu da tamamen olayın içine fazlasıyla girmemden kaynaklıydı. İster istemez “ben olsam kesin şunu yapardım.” demeden edemedim. Ve tam da işte bunu başarabilen kitapları okumayı seviyorum. Kitapta tanışmanızı istediğim benim kendisini çok sevdiğim bir kadın karakter vardı.
Papatya günlüklerinin bugün ki kitabının karakteri benim gözümde tamamen sevdiğim o kadındı. Ben çok severek bir oturuşta bitirdim kitabı sizinde şans verip okumanızı çok isterim.
Doğduğu topraklardan uzakta bir yerde güneş görmeye çalışan küçük bir fidan görürseniz bir gün sulayın olur mu?
Yapan yağmur ancak gözyaşlarına yetebilir çünkü , yeni yeşermiş bir fidanın bir Allah dostundan başka neyi olabilirki sevin onu olur mu?
Benim çok sevdiğim bir kitap.Hayatımda ilk kez böyle bir kitap okudum ve hala da severek bakarım arada. Kitapta sadece bir karakter görmüyorsunuz aynı zamanda uyanılan her yeni bir günden farklı bir karakterle tanışmış oluyorsunuz.
Her GünDavid Levithan · Pegasus Yayınları · 20151,965 okunma
Sen
Eğer yine İstanbulsan
Eğer senin ağrınsa iğneli beşik gibi
her tarafımda hissettiğim
ulan yine sen kazandım İstanbul
sen kazandın ben yenildim
kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar
yine emrindeyim...
Duyguların asla kalıcı olmadığını o kadar güzel yazmış ki yazar. Bazen üzüldüğümüz bir zamanda içinde bulunduğumuz durum sanki hiç bitmeyecekmiş gibi hissediyorum ama asla öğle değil ağladığımız günler kadar güldüğümüz zamanlar da olucak işte bu kitap tam da bunu anlatıyor.