bana gelince; bir ölü gördüğümde, ölümü, bir gidiş anına benzetirim. ceset ise, üzerimizden çıkardığımız giysileri hatırlatır. içimizden biri çekip gitmiş, hem de o benzersiz, biricik giysisini yanına almadan.
Ve görmeden baktığım sokağa hakim penceremden dışarı sarktığımda, kendimi birden, kurusun diye pencerelere asılan, sonra orada unutulup yavaş yavaş buruşan, sonunda da asıldığı yeri kirleten bir toz bezi gibi hissettim.