Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Zehra
Zehra
@okuzehra
Kuran müslümanı
94•7,8
youtube.com/live/mcmqTJ6KLt...
İlköğretim matematik
31 okur puanı
Temmuz 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Şüphelerim var
Orta okul öğrencilerin düzeyine uygun bir kitap. İlginç bilgiler içeriyor çocukların ilgisini çekecektir.
Fakat başlığından şüpheliyim. Öldürücü matematik ifadesi bence çocukları kitaba çekmez.
Kitapta sayı ve rakam farkına dikkat edilmemiş. Çeviri kaynaklı mı bilmiyorum.
Kitabın bir bölümünde Hyptia dan bahsediliyor. İfade şu şekilde”…vücudu istiridye kabuklarıyla parçalandı ve titreyen bacakları ateşe atıldı.” Böyle bir ifadenin çocuk kitabında olmasını onaylayamam.
Olay örgüsü daha uzun yapılıp konular hikayeye dahil edilebilirdi.
Eh işte fena değildi diyelim.
Matematiği çocuklara sevdirmeye yönelik kitap önerisi varsa alabilirim.
Spoiler içerir
Kitabın başlığından hiç böyle bir roman çıkacağını tahmin etmemiştim. İç karartıcı olaylarla başladı. Baş karakterin olayları anlatırken “kardeşlerim” şeklindeki hitabı beni irite etti. Samimi bir anlatım ile karakteri benimsenmemiz mi istenmiş anlayamadım.
Böyle kötülükler yapıp aynı zamanda Tanrı dan sık sık bahsetmesine anlam veremedim. Tanrı ya inanıyorsa neden kötü? Ya da Tanrı ya karşı çok mu umursamaz? İnanıyorsa yaptıklarının yanına kalacağını mı düşünüyor?
Beyni yıkandığı zaman bu yöntem beyin yıkamada işe yarar mı? Kafamda deli sorular??
Yaradı diyelim etik mi tartışılır. Daha sonra onu amaçları için kullandılar ama bundan çok az bahsedildi kitapta daha çok detay isterdim. Siyasi emeller iyilik kötülük etik tartışmalar daha çok olmalıydı bence.
Kitabı okumadan önce arkasında iyi kötü nedir
İnsanın özgür iradesi var mıdır sorularını kurcalıyor kitapta diyor. Ama okuduğum kadarıyla Alex bunları pek de sorgulamadı. Hep umursamazdı. Bu konular üzerinde yeterince durulmadığını düşünüyorum.
Kitabın sonunda kötüler hep cezasız kalıyor. İkisi polis olmuş. Biri evlenmiş. Hayatlarına devam ediyorlar.
Kitabın sonunda da Alex yaptıklarını gençliğine vuruyor. Gençliği kurmalı oyuncağa benzetiyor. Evet gençlik kurmalı oyuncağa benzeyebilir. İyi kötü ne bunu tam olarak bilemediğimiz çevremizi taklit ettiğimiz dönem olabilir. Ama bu Alex i suçsuz yapmaz.Yazar durumu gençliğe vurarak güzelleme yapıyor gibi geldi bana. Alex bir kere bile pişmanlık belirtisi göstermedi.
Maalesef hayal kırıklığı oldu benim için.
Michael sikkofield (Cemre Demirel) kitabında tasavvuf ile Kuran da anlatılan dinin birbirinden nasıl kesin hatlarla ayrıldığını akıcı bir dil ile anlatmış. Genel olarak tasavvuf üzerinden gitmiş çünkü yaşadığımız kültürde tasavvuf un izlerine rastlıyoruz. Hatta dine karışmasına şahit oluyoruz. Tasavvuf un yanı sıra panteizm spiritüalizm new age inançlarının tasavvuf ile benzer yönlerini ele almış. Ele alırken de mesneviden tutun derin ABD devletinin propagandalarına kadar bu inancın izlerinin görüldüğü geniş bir yelpazeye atıf yapmış.
Benim için de ilginç bir kitap oldu. Çok şey öğrendim. Şiddetle tavsiye ederim.
Okur Takip Önerileri
Kitabın başlığı kuran çevirilerinden hatalar. Peki Edip Yüksel’in de hataya düşmediğini nasıl bileceğiz? diye bir soru aklımdan geçmiyor değil. Ama Edip Yüksel in düşünmeye akla bilime önem veren biri olduğunu bildiğimden hataları belirtirken eleştirel süzgeçten geçirdiğini tahmin ediyordum. Ama yine de kimseye yüzde yüz güvenmek doğru değil. Bu nedenle eleştirel bir bakış açısıyla kitabı okumaya başladım.
Edip burada özellikle hadis ve rivayetlerin etkisinde kalarak mealdeki kelimelere ikinci anlam verilmesi, parantezlerle cümlenin yönünün başka tarafa çekilmesi ile meallerin hatalı olmasından bahsediyor. Hataları gösterirken de kaynak olarak sadece kuran ı alıyor. Hadis kitaplarına neden ihtiyaç duymadığımıza açıklık getiriyor. (Din kaynağı olarak) Ki bu konuda hemfikiriz çelişkili hadislere Kuran ın ihtiyacı yoktur.
Konu başlarında hatalı olduğunu düşündüğü ayeti veriyor. Açıklama yapıyor. İlgili ayetle bağlantısı olan ayet numaralarını veriyor. Ben de 6 farklı meal üzerinden karşılaştırmalı olarak mealleri inceledim. Bazılarında özellikle Arapça kelimenin karşılığı üzerinde araştırma yaptım. (Arapça bilseydim çok daha kolay olurdu) çok şey öğrendim kitaptan. Ama her görüşü kabul ettiğim söylemez. Bazı konularda aklımda soru işaretleri var. Üzerinde daha çok araştırma yapmak gerek.
Okuyacaklara tavsiye
Kitap içerisinde geleneksel görüşlere aykırı şeyler çok. Önyargısız olarak okumalısınız. Ve üzerine düşünmelisiniz. Atalarınızın dinini kusursuz görmeyin. Sorgulayın. Size çok şey katacaktır.
Önce filmini izlemiştim. Kitaptan uyarlama olduğunu bilmiyordum. Ve filmi çok beğenmiştim.Kurgu ortam anlatım ambiyans çok güzeldi. Farklı bir konusu vardı. İlgi çekiciydi. Daha sonra araştırınca romandan uyarlama olduğunu öğrendim. Hemen kütüphanede aradım. Başladım okumaya. Tekrar gördüm ki bu harika bir kurgu.
Çok beğendiğim kurgusuna gelecek olursak, 13 yaşındaki ergen bir kızın aşkı ve cinselliği (gerçekleşen olaylar silsilesi ile ) yanlış yorumlaması ve yanlış kararlar vermesi ile kimilerinin hayatına zarar vermesi ve büyüdükçe nasıl büyük bir hata yaptığını farketmesini anlatıyor. ( ay ne uzun cümle oldu :) )
Kitapta hastalanan ve hastalığı ölüme giden İvan İlyiç’ in bu süreçte yaşadıkları fiziksel ve ruhsal durumlar anlatılıyor. Ölüme yaklaştıkça hayatı ve ölümü neden bunların başına geldiğini sorguluyor.
Hayatın bir aldatmaca olduğunu bize hatırlatıyor. Çünkü biz bunu sık sık unutuyoruz. Hayatın akışına kendimizi kaptırıyoruz ve hiç ölmeyecekmiş gibi kişisel hırslarımız kıskançlıklarımız egolarımızla yaşıyoruz. Kendimizi kandırmaya devam ediyoruz sadece.
Bayramlarda genellikle mezarlık ziyareti yapılır. İşte o zamanlarda (mezarlık şehre uzakta ve çok sessiz bir yerde) ben de İvan İlyiç gibi o sessizliğin ortasında yaşamı ve ölümü düşünürüm. Kafama taktığım sorunların, fevri kızgınlıklarımın, çıkışında ağladığım sınavın, bir gün hiçbir şey ifade etmeyeceğini ölüp gideceğimi düşünürüm. O zaman öbür dünyayı düşünürüm. Öbür dünya İçin daha çok şey yapmam gerektiğini hatırlarım. Daha çok sarılırım Allah’a. Bu bana çok iyi gelir. Bu yüzden mezar ziyaretlerinin çok önemli olduğunu düşünürüm. Daha sık gitmeliyiz(m).
Okuyacaklara tavsiye ederim. Tamamen gerçek hayattan bir kitap. Kim hayatında en az bir kere sorgulamamıştır ki hayatı ve ölümü. Bunu hatırlatacak ve sorgulatacak bir kitap keyifli okumalar.
Bu kitap bana çok şey düşündürttü. İnsanların neye inandıkları ne için savaştıkları sapkınlıkları saçmalıkları dini yanlış yorumlamaları kafalarından uydurmaları hakkında çok düşündüm. Kendi uydurdukları dinleriyle insanların hayatlarını nasıl mahvettiklerini okudum. Aynı zamanda dinimize ne kadar büyük zararlar verdiğini insanları dinden uzaklaştırdıklarını gördüm. İnşallah tüm bunlar son bulur. İnsanlar daha fazla acı çekmez.
#27626443 gönderide kullanıcı çok güzel noktalara değinmiş. Gerçekten yazarın Amerika yı bu kadar masum anlatması doğru değil.
