Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
The Road Not Taken (Gidilmeyen Yol)
Sarı bir ormanda yol ikiye ayrıldı Üzgünüm ikisini de gezemediğimden Ve tek yolcu olduğumdan, uzun uzun durdum, Ve bir yolun olabildiğince aşağısına, Ağaçların altında serilmiş çalılıklarına kadar baktım. Sonra ötekine baktım, diğeri kadar güzel Ve belki de daha iyi olduğu iddia edilen Çünkü yemyeşildi ve yıpranmak istiyordu Daha iyi olsa bile, oradan geçenler İkisini de aynı şekilde yıpratmıştı. Ve o sabah eşit şekilde uzanıyordu ikisi Hiçbir adımın karartmadığı yapraklar altında Ah, başka bir güne sakladım yolun ilkini Yine de bilerek bir yolun başkasına sürüklediğini, Şüphe ettim bir daha geri gelebilir miyim diye. İç çekerek anlatacağım bunu Bir yerde bundan yıllar yıllar sonra Bir ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben Daha az gidilmiş olanı tercih ettim Ve bu oldu bütün farkı yaratan...
Robert Frost
Robert Frost
Lübnan işgali için 6. Filosuyla israil askeri taşıyıp şimdi bombaların üzerine 'finish them' yazanlar için tabiki kırmızı çizgi aşılmamış olacak. Yüzümüze bakıp pişkince sırıtışları ve cevapları her aklı başında insanın zoruna gidiyor. İşin acı yanı hala BM veya AB den medet umulması. Biri 5li çete ne dersen de veto eder. Diğeri Yahudi menfaati için tereddüt etmez. Demek ki bunlar işe yaramayacak. Bugüne kadar görülüp değişen var mı bunların içinde? Sana niye canlı yayında izletiyorlar bunları? İsrail güçlü asla yenilmez algısı yaratmak için. Bak ben senin din kardeşini istediğim şekilde öldürebilirim demek için. Başarıyorlar. Yine de güçlü değiller. Şerefli Kassam Tugayları, bir avuç mücahid onları vuruyor. Yüksek teknoloji silahlarını boşa çıkarıyor. Kendi içinde ayrışmış durumda olan Hristiyanlık bile Müslümanların karşısında haçlı ittifakı yaparken, Yahudi halkında en ufak sözü suç sayıyor ve kendi dindaşını yargılıyor. Dün Türkistan'a giren kızıl Rus ve Çin başarılı olmak için tek yolun İslâmiyet ve Allah'ı inkar ettirmek kendi komünist inancını yaymak olduğu konusunda hemfikir olup bu yolda ilerledi. Bugün kimse Doğu Türkistan'ı görmüyor bile. Stratejileri hep aynı böl ve fethet. Ve bu her zaman hile ile oldu. Afganistan kendine yeten bir ülkeydi. ABD ve SSCB (ki dostu olan SSCB) tarafından nasıl da bitirildi. Bölünmeyeceğiz arkadaş. Bunun yolu kim olduğunu ve nereye ulaşmak istediğini bilmekten geçiyor. Yunus Emre der ki: "Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz."
Reklam
" Belki de gökyüzü insanlardan uzak olduğu için bu kadar güzeldir. "
Klinik Psikolog Jordan Peterson'dan: "Kendiniz için olduğu kadar başkaları için de önemlisiniz. Dünyanın yazgısında oynayacağınız yaşamsal bir rol var. Bu yüzden ahlaken kendinize iyi bakmaya mecbursunuz."
Affetmek Allah'a mahsustur dedik geçiştirdik hep kırgınlıklarımızı. Üstünden zaman geçince de affetmeye çalıştık, çok zor. Yani sözde değil kalben samimi affetmek, hiç kolay değil. "Affetmek Allah'a mahsustur" derken Allah'ın ne kadar bağışlayıcı olduğu insanın affetmeye bile aciz olduğunu gördük.
Duydunuz mu ???
Akıl, en zayıf olduğu gecelerin sabahında hiç olmadığı kadar güçlüdür."
Reklam
Esrarengiz bir hayattan rol çalan bireylerdik Kim olduğumuzun pek de önemli olmadığı meçhul kişiliklerdik Fragmanı olmayan Bizati kendisiyle muhattaplığımızın olduğu bir serüvenin kalbindeydik Yaşamlarımız farklı birer senaryo olarak yazılmış Dertlerimiz dillere pelesenk olmuş Adanmışlıkları amaç edinmiş Zihinlerimizde kaybolmuş Sessiz bir
.... Sen çok güçlü bir kadınsın “Sen çok güçlü bir kadınsın, böyle ne istediğini, nasıl davranması gerektiğini bilen kadınlar benim çok hoşuma gidiyor, kimseye bağlı değilsin.” Bu sözleri, otobüs durağında benimle birlikte bekleyen çiftin konuşmasına kulak misafiri olduğumda duydum. Meselemiz bu türden modern kadın tarifleri. Kimseye ihtiyacı
Briç Masasında Cinayet
Briç Masasında Cinayet
Muhteşem bir gün olsun her şey gönlünüzce olsun öncelikle herkese merhaba, Bugün sizlere Agatha Christie’nin Briç Masasında Cinayet kitabını anlatacağım. Kitabın Konusuna gelcek olursak; Evinde briç partisi vererek, birbirinden değerli konukları ağırlayan Bay Shaitana, 4 er kişilik 2 gruplu briç masası kurar. 1. masada Bayan Lorrimer, Genç Anne Meredith, Binbaşı Despard ve Dr Roberts vardır, 2.masada ise cinayet roman yazarın Bayan Oliver, Albay Race, Başmüfettiş Battle ve Dedektif Hercule Poirot vardır. Gruplar briç oynarken ev sahibi Bay Shaitana oyun dışında kalarak şöminenin başında şarabını yudumlar. Sonrasında Hercule Poirot’un masasının oyunu biter ve Bay Shaitana’nın yanına geçerler ilk başta uyuduğunu sanarlar taki hançeri görene kadar… Eğlenceli briç masası birden cinayet masasına dönüşür. Dedektif Hercule’nin masasında şüpheli kimse yoktur çünkü onlar faklı bir odadırlar ve Shaitana onların odasında değildir 1.masanın olduğu odadır. Hercule ve masasındaki diğer üç kişi cinayet perdesini aralamak için canla başla çalışırlar ve diğer masadaki 4 kişinin geçmişini araştırırlar. Ve 4 kişininde geçmişinde gizli cinayetler vardır. Fakat Bay Shaitana’yı kim öldürdü? Hercule kıvrak zekası, kendinden emin duruşu ve gri hücreleriyle Bay Shaitana’nın katilini bulur. Kitaba yorumum; Agatha Christie’na bayılıyorum romanlarına hayranım kurgu olarak diğer kitaplarından bir tık farklı çok beğendiğim söylenemez çünkü Anne Meredith Bayan Lorrimer’in evine neden gitti o havada kaldı mesela… Bide bence katilin kim olduğu anlaşılıyordu… Benim kitaba puanım: 3/5🃏
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.