En evvel herkesi korkutan, en korkunç tevehhüm edilen ölümün yüzüne baktım.. nur-u Kur'an ile gördüm ki: Ölümün peçesi gerçi karanlık, siyah, çirkin ise de; fakat mü'min için asıl sîması nuranîdir, güzeldir gördüm. Ve çok risalelerde bu hakikatı kat'î bir surette isbat etmişiz. Ölüm i'dam değil, firak değil, belki hayat-ı ebediyenin mukaddemesidir, mebdeidir ve vazife-i hayat külfetinden bir paydostur, bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Berzah âlemine göçmüş kafile-i ahbaba kavuşmaktır. Ve hâkeza bunlar gibi hakikatlar ile ölümün hakikî güzel sîmasını gördüm. Korkarak değil, belki bir cihetle müştakane mevtin yüzüne baktım. Ehl-i tarîkatça rabıta-i mevtin bir sırrını anladım.
Yüzlerce veda 31 EKİM 2016 ‘Bana bir hikâye anlat’ dedi adam. Sesi, yaşamaktan yorulmuşların bezgin tınısını taşıyordu. ‘Bana bugüne dek duymadığım bir modern zaman hikâyesi anlat’. Durmuş kalp için bir elektroşok. Ona içinde nefes alacağı bir hikâye sunabilir miydim? ‘Veda etmeyi biliyor musun?’ dedim, ‘hiç vedalaşamadan bir sevdiğini toprağa
Reklam
"Neydi şimdi beni yoklayıp duran kimsesizliğim, ölüm korkusu mu? Her canın hakikati ama hırsların unutturduğu ölüm mü? Bir Allah dostunun müthiş sözü geliyor aklıma: "Aferin hırsa! Ne kadar da adaletli... Herkesten önce sahibini yiyip bitiriyor."
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 9 days
İnceleme diyemeyiz aslında, büyük üstâd Tolstoy'un İtiraflarım adlı kitabında hayat hakkında bize kazandırdıklarından bahsedeceğim,daha doğrusu okuduktan sonraki bende bıraktığı çıkarımları şöyle sıralayabiliriz: Hayatın bir anlamı olması gerektiğini, Hayatı sadece yiyip içip yatmaktan ibaret olmadığını, Düşünme yeteneğimizi kullanmamız gerektiğini, Neden var olduğumuz gerçeğini, Hayatı sorgulamamız gerektiğini, Hakikatı sorgulayarak bulmamız gerektiğini, Allah'a layık bir kul olarak yaşamamız gerektiğini, Dünyevi zevkleri terk ederek kurtuluşa ereceğimizi, Ölümün her zaman kapımızı çalacağını yani ölüm gerçeğini, İnancın bizi hayata bağladığını, Öldükten sonraki ahiret gerçeğini, Kalplerin ancak Allah'ı anarak huzur bulacağını, v.b.daha çok örnek verebilirdim fakat şu an aklıma gelenleri dile getirdim dolayısıyla hayat hakkında,hayatı önemseyenler için tolstoy'dan daha çok öğreneceğimiz dersler var...
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Kapra Yayıncılık · 202023k okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kitaplık Duvar İncelemeler Alıntılar İletiler Hedefler Yorumlar İncelemelerde Ara
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172k okunma
burada da dünyanın her yerinde olduğu gibi insanların kalpleri neyle doluysa gözleri hemen onu görür. Ve yine halkımız, kendi uydurduğu hakikati, hakikatin gerçek içeriğine tercih eder.
Sayfa 21 - İletişim Yayınları 1. Baskı 2020 İstanbulKitabı okudu
Reklam
artık yolun uğramaz bilirim toprağıma ömrüm yanıp yıkılmış harap ölüm sayfası sen orda hakikata çevirirken yalanı ah, yalana çevirdim ben burda hakikatı
Her birimiz tek başımıza ölüyoruz ve bütünüyle ölüyoruz; bu iki hakikati çoğu kişi reddeder, çünkü çoğu insan yaşadığı süre boyunca uyuklar ve yok olacağı anda uyanmaktan çekinir. Yalnızlık, ölümün okullarından biridir, çoğunluk asla bu okula giremez, bütünlük başka bir yerde elde edilemez, aynı zamanda yalnızlığında ödülüdür bütünlük. İnsanları birbirinden ayırt etmek gerekirse, insanlar üç takıma ayrılır: Uyurgezerler, ki bunlar bunlar sürüyledir; aklı başında ve duyarlı olanlar iki düzlemde yaşarlar ve kendilerinde neyin eksik olduğunu bilerek, hiç bulamadıkları şeyi aramaya çalışırlar; tinsel insanlar iki kez doğmuşlardır, tek başlarına ölmek ve bütünüyle ölmek için düzenli adımlarla ölüme doğru yürürler, ölüm anını, yerini ve tarzını tesadüfen de olsa seçemedikleri durumda, gündelik işleri küçümsedilerini belirtmenin tek yoludur bu onlar için. Uyurgezerler putperesttir; aklı başında ve duyarlı olanlar mümindir; iki kez doğmuş tinseller, uyurgezerlerin hayal edemedikleri, ötekilerin ise tahayyül bile edemediği şeye taparlar tinde, çünkü onlar kâmil insanlardır, dolayısıyla zaten elde etmiş oldukları şeyi ne aramaya kalkışırlar ne de ona taparlar, çünkü kendileri odur zaten.
Çünkü bedenin düşüncesi ölüm, fakat ruhun düşüncesi hayat ve selâmettir. Hakikati arayan hayata erer; ve şerrin ardından giden kendi ölümü için gider. Yol var ki, adamın önünde doğru görünür, fakat sonu ölüm yollarıdır. Boş lakırdı insanı yoksulluğa götürür.
Dünyayı ve Cenneti aynı anda bir arada bulunduran bir zihinde, ikisinin de uzlaştığı bir buluşma noktası nasıl olabilir? Onlar düşünsel seviyede gerçek gibi görünseler de hakiki değildirler çünkü onları düşünen zihin, düşüncelerinin Tanrı’dan ayrı olduğuna inanmaktadır. Bölünmüş olan zihin ile sonsuza kadar Bir olan Zihin nasıl birleşir? Nasıl bir plan hakikati bozmadan muhafaza eder, illüzyonların yarattığı ihtiyaçları fark eder ve saldırı veya acı olmadan hepsini yok eder? Tanrı’nın Düşüncesi’nden başka hangi plan hiç olmamış suçları ve illüzyonları unutabilir? Kutsal Ruh bu planı, Tanrı’nın yarattığı şekliyle Sizin de bir olduğunuz Zihin’de korudu. Kaynağı sonsuzluk olduğu için, Tanrı’nın planı zamanın etkilerinden muaftır. Fakat işlevini zaman içerisinde gösterir; çünkü siz zamanın gerçek olduğuna inanırsınız. Kutsal Ruh, sarsılmaz bir şekilde suç, acı, ölüm, ağıt ve kayıp görüntülerinize bakar. Fakat O, tek bir şeyin hakiki olduğunu bilir; Tanrı her zaman Sevgi’dir ve bu görünen, O’nun Niyeti değil.
Sayfa 99
Reklam
Rüya "1-)Öncelikle rüyanın ne olduğunu bilmek lazım. İnsanın bedeni vardır, ruhu vardır, nefsi vardır. Her insanın en az bir de şeytanı vardır. Dört varlık bir arada yaşar. Eğer bize ait şeytanımız olmasaydı, emin olun nefsimiz, imanımıza daha çok hizmet ederdi İmtihan bu ya, dörtlü gezeriz, yaşarız; beden burada kalır, şeytanımız burada
https://whatsapp.com/channel/0029VaIMsaPJENxw0Kga621N
🔴BÖLÜM 1: RÜYA NEDİR ? Öncelikle rüyanın ne olduğunu bilmek lazım. İnsanın bedeni vardır, ruhu vardır, nefsi vardır. Her insanın en az bir de şeytanı vardır. Dört varlık bir arada yaşar. Eğer bize ait şeytanımız olmasaydı, emin olun nefsimiz, imanımıza daha çok hizmet ederdi İmtihan bu ya, dörtlü gezeriz, yaşarız; beden burada kalır, şeytanımız
"Ve hakikati söylemek, en uç biçimiyle, yaşam ve ölüm oyununun bir parçası sayılır."
Aşk ölüm kadar ürkütucü olabilir -çoğu zaman da böyledir zaten; ancak, ölümün tersine, arzu ve heyecanla bu hakikati gizler. Aşk ile ölüm arasındaki farkı çekim ve itilim terimle- riyle kavramak uygun düşer. Fakat iyi düşünüldüğunde bu o kadar da kesin değildir. Aşk vaatleri, genellikle lütuflarından daha az muğlaktır. Dolayısıyla aşık olmanın cazibesi büyük ve karşı konulmazdır, ama kaçmanın çekiciliği de böyledir. Dikensiz bir gül aramanın cazibesi asla uzak değildir ve buna direnmek de pek guçtur.
Sayfa 25 - PdfKitabı okuyor
“İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar!” Hz. Rasûlullâh(aleyhisselâm) Şimdi lütfen bu cümleye iyi dikkat edin... Bu cümlede sınırlama, istisna yok!.. Bir cümleyi okuduğumuz ya da duyduğumuz zaman, önce kafamızdan şunu geçireceğiz... Bu cümle bir sınırlama getirmiş mi, getirmemiş mi?.. “İnsanlar uykudadır...” diyor!.. Beyazlar, zenciler,
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.