Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölüm hangi nitelikte olursa olsun, yine de kendi ağırlığıyla gelir. Ve o gün Ankara'daki ölüm, ağlamayı dahi yasaklayan cinstendi. Haberi ilk veren spiker, huzurundan edildi. Mezarlığa ilk giden genç tutuklandı. Sokakta ilk bağıran bir kadın, alınıp götürüldü. Ve binlerce insan yeraltı yatağında akan bir dere gibi, içinde yaşadı duygularını.
Ölüm hangi nitelikte olursa olsun, yine de kendi ağırlığıyla gelir. Ve o gün Ankara’daki ölüm, ağlamayı dahi yasaklayan cinstendi.
Reklam
“Ölüm hangi nitelikte olursa olsun, yine de kendi ağırlığıyla gelir. Ve o gün Ankara’daki ölüm, ağlamayı dahi yasaklayan cinstendi”
Sayfa 79
Ölüm hangi nitelikte olursa olsun, yine de kendi ağırlığıyla gelir.
Ölüm hangi nitelikte olursa olsun, yine de kendi ağırlığıyla gelir.
Ölüm hangi nitelikte olursa olsun, yine de kendi ağırlığıyla gelir. Ve o gün Ankara'da ölüm, ağlamayı dahi yasaklayan cinstendi. Haberi ilk veren spiker, sesinin titremesi nedeniyle huzurundan edildi. Mezarlığa ilk giden genç tutuklandı. Sokakta ilk bağıran bir kadın, alınıp götürüldü. Ve binlerce insan yeraltı yatağında akan bir dere gibi, içinde yaşadı duygularını.
Sayfa 79 - EverestKitabı okudu
Reklam
6 Mayıs'ta Ankara...
6 Mayıs'ı Ankara büyük bir sessizlik içinde geçirdi. Ana caddelerde, sokak aralarında, okul önlerinde, duraklarda hüzünlü insanlar kadar, güvenlik önlemleri de göze çarpıyordu. İkişer üçer sivil-resmi güvenlik görevlileri dolaşıyor, görevleri gereği, incelen bakışları izliyorlardı. Ölüm hangi nitelikte olursa olsun, yine de kendi ağırlığıyla gelir. Ve o gün Ankara'daki ölüm, ağlamayı dahi yasaklayan cinstendi. Haberi ilk veren spiker, huzurundan edildi. Mezarlığa ilk giden genç tutuklandı. Sokakta ilk bağıran bir kadın, alınıp götürüldü. Ve binlerce insan yeraltı yatağında akan bir dere gibi, içinde yaşadı duygularını. Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in anaları: Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in babaları, kardeşleri de o sabah, duyguları içlerine bastırılmış olarak yaşadı. Sabahın ilk saatiyle birlikte evlerini görevliler çevirmişti. O gün dahi, dostlarıyla aralarına kara gölgeler devrildi.
"Ölüm hangi nitelikte olursa olsun, yine de kendi ağırlığıyla gelir. Ve o gün Ankara'daki ölüm, ağlamayı dahi yasaklayan cinstendi. Haberi ilk veren spiker, sesinin titremesi nedeniyle huzurundan edildi. Mezarlığa ilk giden genç tutuklandı. Sokakta ilk bağıran kadın, alınıp götürüldü. Ve binlerce insan yeraltı yatağında akan bir dere gibi, içinde yaşadı duygularını."
Sayfa 79 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Geri14
70 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.