Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugünki acımı dile getiremediğim için yazmak istiyorum arkadaşlar. Bugün İsrail'e destek veren mekanların önünde kuyruk olduğunu gördüm, bütün bedenimce, insanlığımca utandım onlar adına. Yüzlerine tükürecek kadar bile değmeyeceklerini anladım. Ve düşündüm, empati yapabilselerdi Müslümanlığın sadece kimlikte yazabilecek bir kelime olduğunu bilmezlerdi. İnsanların, türkistandaki, yemendeki ve gazzedeki kardeşlerimiz için yapılan katliamları görmelerini kusura bakmayın saygıyla onaylamıyorum. Tam tersine utanıyorum.
Sen hakım ol savcı ol yargıtay ol danıştay ol sayıştay ol, anayasa iç tüzügü yaz banane olum...Sen insansın yazıyosun bende onaylamıyorum değiştirecem siz kimsiniz lan derim Anayasaya hayırdır oglum derim
Reklam
Hiçbir saldırıyı gerek silahlı gerek psikolojik onaylamıyorum. Ama iki gün İsrail’e yapılan bombalamaya herkes ahlak bekçisi olmuşken, yıllardır Gazze/Filistin/Mescid-i Aksa’ya ve halkına yapılan silahlı ve psikolojik saldırılar bu kadar görmezden gelindi. Bu ne Müslümanlık ne de İslam ile ilgili değildir. Bu insanlık ile ilgilidir. Siz Avrupa, ABD ya da İsrail gerçekten bir din savaşı veriyor olsaydınız Musevilik, Hristiyanlık vb. İnançların da yaptığınız zulmü onaylamadığını bilir itimat ederdiniz. Siz Din/İnanç ile İnsanlığı ayrı ayrı kefelere koyuyor, din adına kefen giydiriyorsunuz. Şu İslam ve Müslümanlık ne kadar güzelmiş ki sizin inançlarınıza bile sahip çıkabilirken siz kendi inancından en ufak nasibini alamamış gözünü toprakla boyamış bir avuç cehennemliksiniz. Ve günü gelince cehenneme sürüleceksiniz bu bir Kudüs davası değil İnsanlık davasıdır. Siz insanlığınızı kaybetmişsiniz Kudüsü kazansanız ne olur ki …
AYNA NÖRONLAR? NİSA 140; " Size inzal olan bilgide şu vardır: Allâh işaretlerinin inkâr edildiği ve onlar hakkında uygunsuz konuşulduğu ortamda oturmayın; başka bir konuya dönülmedikçe! Aksi hâlde kesinlikle siz onların misli (benzeri) olursunuz. Bu uyarıyı “ayna nöronlar” bilimsel bulgusuyla bütünleştirelim. Sistem 1400 yıl öncesinden insanların insanları, ortamların ortamları programladığına işaret ediyor. Uygunsuz bir ortamda oturduğunda oradakilerin bir benzeri olarak düşüncen, duygun, bilgin, hatta halin şekil alıyor. Konuşursan, katkı sunarsan, susarsan diye ayırmıyor ayet; onlarla beraber bulunmak yetiyor, negatif- olumsuz- şer yayınının kişiye akması için! Yani dedikodu meclisinde gıybetin, yalan konuşulduğunda sahteliğin negatif enerjisi akıyor beyinlerden beyinlere… Duygusallığa yer yok sistem değerlendirmelerinde. “Ben otursam da konuşulanı onaylamıyorum canım, içimden reddediyorum” gibi bir istisna da kişiyi kurtarmıyor. Kur’an-ı Kerim’den sonra, atasözleri ve halk deyişleri de bu mekanizmaya işaret ediyor olabilir mi? -Üzüm üzüme baka baka kararıyor!.. - Körle yatan şaşı kalkar. - Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan. - Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz. Mehmet DOĞRAMACI
.... Ayn Rand ABD’yi nasıl ayarttı? “Toplumumuz merak uyandırıcı yeni bir evreye girerken okur kitlesini daha kaygı verici ve hastalığa meyilli bir boyuta getiren Ayn Rand’in felsefesi ahlakdışılığıyla neredeyse kusursuz.” –Gore Vidal (1961) ABD tarihinde nadiren bir yazar toplumu daha az veya daha çok şefkatli bir hale getirebilmiştir.
"Evliliklerin kısa sürede tüketildiği, aşkın yoğun duygusal yanılsamalar olarak yaşandığı, hakkında çok konuşulup gerçek anlamda çok az anlaşıldığı, genelde yanlış yorumlayıp yanlış yaşandığı en önemli duygularımız, sevmek ve aşık olmak. En çok da aşık olmak ve aşka sahip olmak arasında sıkışıp kalıyor ruhlarımız, bu kavramların anlamını
Reklam
'Hayat geciktiriyorsa güzelleştiriyordur' felsefesini onaylamıyorum artık rafık.. Ne kadar güzel olursa olsun geç gelen hiçbir şeyin önemi yoktur. Çünkü her şey vaktinde güzel ve hevesiyle özeldir.. 🍃
101 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.