Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne bir arada ne de yalnız olamayan insanlar gibi Denedin durdun bu çelişki içinde boğuldun Göründüğü kadar zor değil anlamak Gözde ÖNEY - Kavga
Reklam
Feryal Öney
youtu.be/ignn5OW214A Bir haber geldi de durdum ağladım. Öpüp kokladığım güller perişan.
Manga
Yazarın olay anlatımında kullandığı şarkılar, okuyucuya daha derin duygular yüklüyor. Kitabı okurken içerisindeki şarkılar size eşlik etsin... Özgür Can Öney (MaNga)
Vaveyla YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Milenianizm (İkinci Binyılcılık) Hristiyanlar tarafından Hz. İsa’nın yeryüzüne ikinci defa geleceğine dair bir inanıştır. Hz. İsa’nın dünya krallığının ikinci binyılı (2000’den sonra) başlamadan evvel Hristiyan misyoner örgütler, dünya sahasının bu gelişe hazır olabilmesi için XIX. yüzyıldan itibaren büyük bir enerji ile kendilerince doğru bildikleri Hristiyan mezhebini yaymaya çalıştılar. Avrupalı ve Amerikalı Protestan ve Katolik birçok misyoner oluşum, faaliyetlerine Hz. İsa’nın ve onun getirdiği din olan Hristiyanlığın doğum yeri Kudüs’ten başlamayı tercih ettiler. Ayrıca Hz. İsa’nın da Hristiyanlığa kazandırmaya çalıştığı ilk topluluk olan Yahudileri hedef aldılar. Böylece Osmanlı Suriyesi’nin bir bölümü olan Filistin ve Kudüs, XIX. yüzyılın ilk yıllarından itibaren Hristiyanlığın çeşitli mezheplerini savunan birçok farklı misyoner grubun mücadele sahası oldu. (s. 33)
Osmanlı Suriyesi'nde Amerikan Misyonerliği
Osmanlı Devleti’nin Suriye bölgesinde, Müslüman halkın erkek çocukları için cami kenarlarında Küttab adı altında oluşturulmuş olan ve Kur’an okumayı öğreten okulların dışında pek bir eğitim faaliyeti yoktu. İmparatorlukta millet sisteminin uygulanmasından dolayı her millet kendi okulunu açmakta serbestti. Eğitim sayesinde misyonerlik faaliyetlerine yeni bir anlayış kazandıran ABD’li misyonerlerin bu sayede hangi tür imkânlara kavuştuğunu belirten Amerikalı Protestan misyoner James Barton, aşağıdaki tespitlerini sıralamaktaydı: ‘’Eğitim verilen çocuklar sayesinde misyonerler, aileler ile kolay bir iletişim kurabildiler. Açılan okullarda yerel halktan personel istihdam edilmesi ve ayrıca yerel öğretmenlerin yetiştirilmesi, misyonerlerin halk arasına sızmasını mümkün kıldı ve halkın misyonerlere karşı olan önyargıları yıkılmaya çalışıldı. Çocuklarının modern bir eğitim almasını isteyen ailelerin talepleri Osmanlı Devleti tarafından kısa sürede karşılanamayacağı için Protestan misyoner okullarının bu ihtiyaca kısa sürede cevap verebilecek bir potansiyele sahip olması misyonun birçok sahada etkinliğini artırdı.’’
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.