anlatmadım her gece kaçınızı öldürüp kaçınıza kıyamayıp sabaha karşı dirilttiğimi. anlatmadım attığım her kahkahaya müteakip içime dik dik sokulan şeffaf ve buzdan ve tesiri kanun hükmünde kararnamelerle ayarlanan metafizik bıçakları
Kayıtsızlık dolu bir bağışlayıcılık, mecalsizlikten kaynaklanan bir sükûnet, aynı dertten mustarip olmanın gerektirdiği bir yakınlık insanlara masalsı bir yumuşaklık kazandırmıştı.
Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin. Sonrası sonsuz karanlık. İşler bir kere kötüye gitmeye başladı mı durduramazsın. Ardı arkası kesilmez, dibe battıkça batarsın. Bi noktadan sonra her şeyin normale dönmesi için değilde, işlerin bundan daha kötüye gitmemesi için dua edersin. Bi çare, bi çıkış yolu ararsın kendine. Ama tüm bu aramalar boşunadır. Ne sesini duyan biri vardır etrafında, ne de çaresizliğini gören. Tek başınasındır bu hayatta. Aldığın hiçbir karar tatmin etmez, seçtiğin tüm yollar çıkmaz sokaklara götürür seni. Hikayenin bittiğini düşünürsün, sonra nefes aldığını fark edersin. Ve aldığın her nefes, seni hayatta tutacak olan bir umuda dönüşür. Her kaybedişte yeniden başlarsın. Daha da güçlenerek başlarsın. Ve daha da hızlanarak dibe batarsın. En dibe batarsın. Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin. Sonrası, sonrası sonsuz karanlık.