Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Onur Karadayı

Mehmet Onur Karadayı
@onurkaradayi
Lisans
Ankara
28 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Karanlık, soğuk, açlık, yorgunluk, sert coğrafya insanın derisini daha da sertleştirir. Kaslar gerilir ve gelişir. Ciğerlere çekilen buz gibi hava zihni uyandırırken göğüs kafesini genişletir, içeriden bir yanma hissi uyandırır. Sert kayalara bastıkça tabanı aşınan, yer yer derisi kalkan ayaklar daha da hissizleşir. Eksi yirmi derecelerde eldivenin çare etmediği eller nasır tutar, çatlamaya başlar. Değil tetik çekmek, kalem tutmanın bile can yaktığı o nasırlı eller kahramanlık destanı yazar. Gözlere çöken keskinlik, ruhun taşıdığı ateşi yansıtır… Bedenin her bir noktası demir gibi olup hissizleşirken bu çetin şartlar, vatan sevdası ile dolup taşan yürekleri esrarengiz bir şekilde sıcacık yapar. Daha nahif bir hâle getirir. Zorluğu çeken ruh, derinlerindeki güzellikleri ortaya çıkarır. İşte bu zor şartlarda... Devamı için millidusunce.com/hos-bir-seda
Reklam
Hoş bir seda
#Gara şehitlerimizin aziz hatıralarını yaşatmak için 👇🏻👇🏻👇🏻 07.01.2021 Oğul Bey, Ankara Özel Kuvvetler karargâhında bir haraketlilik vardı. Subaylar ve astsubaylar hızlı hızlı hareket ediyor bir odanın kapısı açılırken bir başka odanın kapısı kapanıyordu. Yeni yılın ilk günlerinde düşen kar, henüz Gölbaşı’nda erimemişti. Rüzgârın toplayarak
Karikatür ve Fikrî Mücadele
Tiyatro ve sinemada şöyle bir metafor vardır: Anlatma, göster! Olayları düz yazıdan çıkarıp hayal dünyasına emanet eder. Biz buna karikatürleri de ekleyebiliriz. Devamını okumak isterseniz 👇🏻👇🏻👇🏻 millidusunce.com/karikatur-ve-fi...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
sahtekar
Sinema tarihinin dâhi yönetmenlerinden olan Clint Eastwood’un yönettiği Sahtekâr ABD’de New-york polis teşkilatının yozlaşmasını konu edinirken inanılmaz bir oyunculuk ile her hareketinde ruhumuzun derinliklerine işleyen Angelina Jolie’nin(Christine Collins) kaybolan oğlunu bulma mücadelesini anlatıyor. Devamını okumak için 👉🏻👉🏻👉🏻 millidusunce.com/sahtekar
Spotlight
Tolstoy şöyle der: Tüm hikâyeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir. Bizim hikâyemizde bu yabancı Liev Schreiber yani namı değer Marty Baron. Boston’da bir gazete olan Globe’ta yayın yönetmeni değişikliği gerçekleşir ve bu göreve gelecek olan kişi de Marty’dir. Kendisi oldukça soğukkanlı biridir. İyi bir analiz yeteneği ve keskin bir zekâya sahiptir. İşe başlar başlamaz üzeri kapatılan dosyaları inceler, kendisinden önceki haberlerin devamını sorgular ve yaptığı analizler sonucu sadece Amerika’da değil dünyanın geri kalanında da ses getirecek o kararı verir: Kiliseleri araştırın! Devamını okumak için 👉🏻👉🏻👉🏻 millidusunce.com/spotlight
Reklam
Netflix hedefe Türkiye’yi mi koyuyor?
Sinema, insanların hayal etme ve hayal ettiğini beyaz perdeye taşıma dünyasıdır. İnsanlık tarihinin başlangıcından beri insanlar dertlerini, isteklerini, beklentilerini veya mesajlarını; resimler, freskler veya semboller kullanarak gelecek nesillere aktarmaya gayret etmiştir. Bu aktarımların birikerek büyümesi sonucu ortaya sanat ve sanatsal aktiviteler çıkmıştır. İtalya’nın, şanı dünyaya yayılan heykeltıraşları, ressamları ile Babil’in Asma Bahçeleri hep bu derdin dermanı olarak ortaya çıkmıştır: Mesaj. Mesaj kaynakları çok olduğu gibi bunu yönlendirmek ve iletmek de bir sanat ve ustalık işidir. Beyaz perdede senarist hikâye örgüsünü, akışı ve diyalogları belirlerken; yönetmen kurguyu belirler ve sahneyi şekillendirerek aktarımını yapar. Bu yazının amacı da hem mesaj vererek hem de semboller kullanılarak algı oluşturulmaya çalışılan bir filmin konusunun, kullanılan görsellerin ve sembollerin taşıdığı mesajları irdeleyerek bu mesajların maksadını ortaya koymaya çalışmaktır. Devamını okumak için 👉🏻👉🏻👉🏻 millidusunce.com/6underground