8 yaşinda o eski gıcırtılı kapıdan içeriye girmiş tozlu sahneye aşik olmuş yıllarca o sahnede oynamiş yılların sonunda radikal bir karar ve şimdilerde mühendis ve kitap canavari…
"Senin gönlün dâima
meshûr ve müsahhardır, mâzursun
Gamın ne olduğunu aslâ bilmedin, mâzursun
Ben sensiz bin gece kan yuttum
Sen bir gece sensiz kalmadın, mâzursun"
“Dışardan bakınca belli olmayan zor şeyler yaşadım. Kendime bile açıklayamadığım şeyleri kimseye hissettirmedim. Zaten pek hâlimden anlayan da yoktu. İçimde yaşayıp bitirmeye o kadar alıştım ki gece yanlışlarımla astığım kendimi sabah umutlarımla sarılmaktan hiç çekinmedim.”
Adın nedir senin? diye soruyorlar. Bir adım olduğunu sanıyorlar. Oysa yoktur adım. Hepsini attım; ne adım vardır, ne yurdum. Ben varım yalnız. Adın nedir? İnsan. Kaç yaşındasın? Saymadım. İstesem de sayamazdım zaten. Her zaman vardım, her zaman da var olacağım çünkü.
İnsan başkalarının kusurlarını bulmaya çalışırken kendi kusurlarının farkına varamıyor.
Size inciler vermek isterdim; ama verebildiğim sadece çakıl taşları..