‘’Benim için hayatın amacı mutluluk değil,’’ dedim. ‘’O yüzden benim mutlu olmadığımı, hayattan kaçtığımı zannediyorsun… Bana huzur veren başka bir hayatın eşiğindeyim…’’
Mutlu anlardan geriye kalan eşyalar, o anların hatıralarını, renklerini, dokunma ve görme zevklerini bize o mutluluğu yaşatan kişilerden çok daha sadakatle saklarlar.
Aslında kimse, onu yaşarken hayatının en mutlu anını yaşadığını bilmez. Bazı insanlar kimi coşkulu anlarında hayatlarının o altın anını "şimdi" yaşadıklarını içtenlikle (ve sık sık) düşünebilir ya da söyleyebilirler belki, ama gene de ruhlarının bir yanıyla bu andan da güzelini, daha da mutlu olanını ileride yaşayacaklarına inanırlar.
Mutluluğunu Füsun şimdi bir başkasıyla paylaşıyor olmalıydı... Ben ise her gün acılar içinde, yatağa ölü gibi ve aptalca uzanıp onu bekliyordum. Hayır, aptal değildim: çünkü o beni kandırmıştı.
Atanamamış Yaşar Kemal, Tolstoy diyebilirim yazarın oykunmeye çalıştığı kaleme. Güzel bir konu sağdan soldan üstten alttan ortadan kenardan cekistirildikce cekilstirilmis uzatildikca uzatılmış, kalemim iyidir, anlatımım güçlüdür ispatindan konunun bütünlüğünden uzaklaşılmıș. Yaşar Kemalin, Tolstoyun betimlemeler kullanilirken bunu romanın atmosferine katkı vererek yapar. Bu kitapta inanılmaz gereksiz betimlemeler vardı.
Konuya gelecek olursam kimse deginmemis ama kahramanın pedofili düzeyinde genç (17 yaşında) bir kızla olan ilişkisinin saplantıya dönmesini işliyor. Yıllarca sayfalarca bitmeyen bir saplantının öyküsü.
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,2bin okunma