Not: örnek ..(Duygusuz kalmak )..bir süru duygusuz luk yaratim yaratir ..çeker çoğalacaktir inanin en tehlikesi de budur ..
Bir, Hak dostuna soruyorlar: Edebi nereden öğrendin? diye. Edepsizlerden diye cevap veriyor. İllâ iyi örnekler içerisinde yetişmek gerekmiyor. İnsan; hayatındaki ona kötü örnek olanlara bakıp “ bu olmaması gereken bir şey benim olması gerekene bir yolculuğum var. Ben böyle olmayacağım” deyip oradan kendine bir çıkış kapısı bulabilir.
Mehmet Lütfi Arslan
Mehmet Lütfi Arslan
Reklam
— Doktor bey, her kavmin yaratılıştan gelen ve tabii yerli ve ayrı bir medeniyeti vardır. Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı düzene kendisinin eskiliklerini araştırarak son verir. Bu hâlde bir zamanki taklitçiler, sonra araştırmacı olurlar. Her milletin medeniyet zekâsının, yaşayışının, tarihinin, ananesinin, coğrafi konumunun tesiri altındadır. Gerçi medeniyet umumidir. Lakin onu uygulamadaki tarz başkadır. Fikirler muhalif olmasa bile çeşitlidir. O hâlde fikirlerin yükselmesi de çeşitli olmak lazım gelmez mi? Alemin maksadı refahı, düzeni umumileştirmektir; daha doğrusu iyiliği, güzelliği temindir: lakin bu maksada her cemaat bir başka yoldan varmaya çalışır. Milletlerin kendi samimiyatına; şiirine, musikisine, resmine, raksına, mimarisine, yemesine, giymesine, kendi yaşayışından, kendi özelliklerinden bir çeşni verdiği inkâr olunur mu? Hollanda ressamlarıyla İtalya ressamları bir zevk mi takip eder? Alman yemekleriyle, Fransız mutfağı bir örnek midir? İsveç edebiyatı ile Japon şiirleri eşit midir? Rusya'daki evlerin biçimiyle İspanya binalarının arasında bir fark yok mudur?
Sayfa 37 - Yarayı KanatanKitabı okuyor
Yüzyıllardır sürüp gelen zihniyetleri, âdetleri ve gelenekleri kökünden çıkarıp atabilmek itiraf etmelidir ki, kolay bir şey değildir. Güç bir meseledir. Örnek: Ben kendimden bahsettim. Benim rahmetli anam beni terbiye ederken bana derdi ki: "Padişahta ve halifede yedi evliya kuvveti var." Ben zaten evliyanın ne olduğunu, büyük ve üzeri yeşil örtülü birtakım mezarlara bakaraktan öğrenmek istiyordum. Herhalde büyük bir şey, manevi, gökten inmiş bir şey gibi hatırıma gelirdi. Ve bunun yedi tanesinin kuvvetine malik olan insan ne olacaktı? Dehşet veren bir şey! Ve böyle bir büyüklük korkusunun ve büyüklüğü belirten hakkında söz söylemek de günahtır. Annemin de bana verdiği terbiye buydu. Ve hiç şüphe etmem ki çoğumuzun aldığı terbiye budur. Annemin de kabahati yoktur. Çünkü ona da annesi aynı terbiyeyi vermişti.
Atamızdan öğrendik, Batı'nın gelişmiş yanlarını örnek alırız, ama asla onun tebası olmayız..
Müslüman için daha başka bir anlamı var Asr-Saadet'in: Asr-ı Saadet, geçmişte kalmış bir zaman kesiti değil, fakat bir yaşama tarzıdır. ... Asr-ı Saadet geçmişe ait olduğu için değil belki daha çok geleceğe gelecekten de çok güne ait yaşanması gereken bir örnek olduğu için anılıyor.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.