Osmanlı romanı, Türk modernleşmesini incelemek için az yararlanılmış bir kaynaktır, oysa birçok roman yazıldıkları zamana ait İstanbul seçkin çevrelerinin durumu hakkında bize önemli bilgiler verir. Bu kaynaklar, ayrıca, Osmanlı aydınlarının sosyal değişmenin getirdiği sorunlara nasıl yaklaştıklarını da belgeler. Türk edebiyatını inceleyen bir kişinin daha önce de gösterdiği üzere, ilk Osmanlı romanlarının büyük çoğunluğu toplumsal ve siyasal değişmenin yarattığı sorunları inceleyen tezli romanlardır.
Türk kültürünü konu alan tarihçilerin belirttiği gibi, bu yazarlar en çok iki sorunun üzerinde durdular; kadının toplumdaki yeri ve üst sınıf erkeklerin Batılılaşması.
Tanzimat’ın, Mustafa Reşit Paşa (ve onu izleyen Âli Paşa ve Fuat Paşa) gibi kurucuları Batı’nın askerî ve idari yapısını Osmanlı İmparatorluğuna aktarırken Batı’nın günlük kültürü de ikinci defa etkin bir biçimde imparatorluğa girmişti. Giyim, ev eşyası, paranın kullanılışı, evlerin stili, insanlar arası ilişkiler "Avrupai" olmuştu.
Avrupa'yla ilgili ilk sistematik değerlendirmeler, devamlı diplomatik ilişkilerin bir ürünü olarak Batı'da görevlendirilen Osmanlı hariciye memurlarından gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu için Batı'mn genel bir "model" olarak kullanılmasına dayanan "düzeltme’*(tanzimat) teklifleri de buradan kaynaklanmıştır.
Evlat işte gel gör ki önemli olan vâtândı. Bu davaydı ve bu dâva Hakk'ın davasıydı. Unutma evlât, bir yerde Hakk'ın hatırı varsa kimsenin hatırına bakılmaz.
İşte Osmanlı bunu çok iyi yapıyordu.
Dili ağır bir kitap ancak okunası da bir kitap açıkçası.
Osmanlı Devleti'nin son döneminde Mehmetçiğin Gazze, Aden, Yemen, Kanal ve Arap Çöllerinde ne şartlarda ve ne yanlış stratejilerle , neredeyse bir hiç uğruna can verdiğini üzülerek okuyor insan. Bunca olay ve ders niteliğinde bir kitap aslına bakarsanız.
Çine'nin Madran dağlarında eşkıyalık yapan 21-22 yaşlarında Yörük Ali adında genç bir Efe, Aydın'da milliyetçi birkaç aydının verdiği kararla, onu dağ başındaki mağarasında bulan bir eski yedek subay tarafından milli mukavemet cephesine kazanılmıştır. Yanında 5 kızanıyla dağda gezen şaki,
1. Halil İnalcık - Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler
3. Feridun M. Emecen - Osmanlı İmparatorluğu'nun
2. Salomon Schweigger - Sultanlar Kentine Yolculuk
Kuruluş ve Yükseliş Tarihi
4. Suraiya Faroqhi - Hacılar ve Sultanlar (1517-1638)
5. Serpil Bağcı-Filiz Çağman-Günsel Renda - Osmanlı
Resim Sanatı
6. Mehmet İpşirli - Osmanlı İlmiyesi
7. Ahmet Yaşar Ocak - Osmanlı İmparatorluğu ve İslam
8. Edward J. Erickson - Mesut Uyar - Osmanlı Askeri Tarihi
9. Sefa Özkaya - Türk Askeri Kültürü
10. Altay Cengizer - Osmanlı'nın Son Savaşı
1923 yılı 23 Nisan'da Ankara'da Büyük Millet Meclisi kurulmuştu. Artık yeni bir çağ başlıyordu. Türklüğünü unutmuş Osmanlı ümmeti yerine, kendini bilen bir Türk milleti canlanıyordu. Fakat Meclis'in büyük bir kısmı Osmanlı kafasını taşıyan yobazlardan oluşuyordu. Bunları