Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Süleymaniye Camiinin minarelerindeki on ve Sultanahmet Camiinin minarelerindeki on dört şerefede, bu camilerin banileri olan Sultan Süleyman'ın onuncu ve I. Sultan Ahmet'in de on dördüncü padişah olduklarının ifadesidir.
Sayfa 76 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
Ramazan-ı Şerifin birinci gecesinden, Ramazan Bayramının birinci gecesine kadar minarelerde kandil yakmak adeti I. Sultan Ahmet devrinde 1611 tarihinde başlamıştır..
Sayfa 77 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İstiklal harbinden sonra kazanılan büyük zaferden sonra düşmanın sevgili topraklarımızdan dışarı atılması üzerine de İstanbul'da, Edirne'de, Bursa'da yapılan şenlikler arasında buradaki camilerde mahyeler kurulmasına müsaade edildi.
Sayfa 84 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
İftar topları biri Beyazıt Meydanında şimdi üniversite olan Harbiye Nezaretinin önündeki meydanda, diğeri Selimiye Kışlasında, üçüncüsü de Üsküdar ile Beylerbeyi arasındaki Nakkaş Karakolunun yanında olmak üzere üç yerde mantelli yedi buçukluk toplarla kurusıkı atılırdı.
Sayfa 69 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
Dördüncü Sultan Murad Bağdat zaferini kazandıktan sonra, harpte son gülleyi atan topu İstanbula getirmiş Topkapı Sarayının alt katında bir daireye yerleştirmişti. Bu top, daima dolu bulunurdu. Ve yalnız senede bir kere Şaban ayının son günü çıkarılıp ateşlenerek bu suretle Ramazan-ı Şerif ilan olunurdu.
Sayfa 69 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
Sultan Hamid devrinde teşrifat sırasıyla Yıldız Sarayına iftara davet edilenlere birer maaş nispetinde diş kirası vermek usuldendi. Sultan saraylarındaki davetlere gidenler de sanat ve derecelerine göre muhtelif kıymetli cigara ağızlığı, tabaka, saat yüzük vs gbi hediyelerle taltif edilirlerdi. Kadınlara para vermek adet değildi. Onlara mutlaka hediye verilirdi.
Sayfa 26 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eski ramazanlarda Beyazıt Camisi’nin büyük bir ehemmiyeti vardı. Ne hükümetten ve ne de belediyeden en küçük bir yardım beklemeden İstanbul’un muhtelif esnafları birleşirler, burada bir sergi açarlardı.
Sayfa 45 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
Sultan Hamid devrinde Ramazanın on beşinci günü İstanbul zabıta memurlarının analarından emdikleri süt burunlarından gelirdi. Buna sebep de o günün Hırka-i Saadet alayına tesadüf etmesi idi.
Sayfa 91 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
Şehrin en kalabalık muhiti Şehzadebaşı idi. Şimdi şekli ve çehresi tamamıyla değişmiş olan dükkanların önü, direklere istinat etmiş olan revaklardan mürekkeptir onun için buraya Direklerarası adı verilmişti.
Sayfa 41 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
Resulullah buyurmuş ki
“Cenab-ı Hak size Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de size teravih namazını sünnet kıldım.”
Sayfa 27 - Akıl Fikir YayınlarıKitabı okudu
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.