Bir öyküyü, bir romanı, bir anlatıyı okurken o yaratıların kişileriyle özdeşleşiriz; onların aracılığıyla kendimizle yüzleştiğimiz de olur. Gerçekte nitelikli bir okur için okumak, yaşamaktır çünkü. Ne demişti, cenneti bir büyük kitaplık olarak düşleyen Borges: Ben hayatı yaşamadım, okudum. Öyle ki içinde yaşadığı üç katmanlı dünyanın, ilk büyük katmanını okumaya ayırmıştır; öteki iki katmanını sırasıyla düşleme ve yazmaya.