Bence başkaları hakkında öğrendiğimiz şeylerin çoğunu o kişilerin bize anlattıklarından öğrenmiyoruz. Gözlemlediklerimizden öğreniyoruz. Insanlar ne isterlerse anlatabilirler.
Erkekler,bir kez zor elde etmeyi umdukları şeyin uzun zaman verilmesine sevinecek yerde, sevgililerinden bugünün,geçmişin,hatta geleceğin hesabını sorarlar. Ona alıştıkça,egemen olmak isterler,ne kadar çok verilirse,o kadar fazlasını isterler.
Çocuk küçüktür,ama büyük adam onun içindedir;beyin daracıktır,ama düşünceyi içine alır;göz bir noktadan öte bir şey değildir,ama fersah fersah uzamları kucaklar.
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artik esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama,çocuklar,sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak.
Yaşı kırkı aşmış bir adamın mevsimler içinde ilkbaharı biraz üzüntüyle duymamasına imkan yoktur. Eski çılgınlıklar nerede? Nerede o, birdenbire bir genç kız elinden, bir genç kız rüzgarından sararma, o yürek çarpıntısı? Şu ömrü mevsimlere benzetenler iyi etmişler doğrusu. Herkesin bir ilkbaharı, bir yazı,bir kışı oluyor işte.