96 syf.
·
Not rated
95 sf. #koku /28/ @emrahakdeniz35
Şaban Alıyev
Şaban Alıyev
@burcutektasofficial Selamün AleykümBugün sizlere bir çırpıda hemencecik okuduğum ama beni çok eskilere, çocukluğuma götüren bir öykü kitabı ile geldim.  Aslında öykü demeden anı desem daha iyi olur. Evet bu bir anı kitabıdır...  Yazarın yazma yolculuğu ilkokul döneminde babasının kitapları arasında bulduğu ajanda ile başlamış. Sonrasında kendiside bir çok ajanda dolusu şiirler, denemeler, öyküler yazmaya başlamış... Yazarın kalemi akıcı,anlatımı ve ifadeleri güzel, bazı detayları gereksiz yere vermiş olsa da   evet evet ilk kitabın hiç bir zaman günahı olmaz.Yazarın kalemi muhteşem bir kurgu ile ya da gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenerek kaleme alınmış roman türüne yatkın. Belki de sonrasında (bilmiyorum belki de vardır) roman okuruz kendisinden...  Benim çok sevdiğim ,okumaktan keyif aldığım ve kendime favorim olarak seçtiğim FOTOĞRAFIN ENSESİNDE BİR ŞEHİR bölümü oldu.Okurken  İstanbul'un tarihi mekanlarına, semtlerine misafir olmak harika bir duyguydu...  Bir çoğunuzun okurken her bir bölümde kendi çocukluğundan iz bulacağı "ahh bee' diyerek tebessüm edip, belki de eski günlere özleminden gözleri yaşararak eski günleri yad etme imkanı bulacağı bir okuma...  Satır aralarında başarılı  şekilde, edebi bir üslupta günümüz yaşantısına, insanlara, modern dünya sistemine, değişen toplumsal değerlerimiz gibi konulara inceden inceye dokundurmalar yapmış olmasıda gözümden kaçmadı...   Kitapla ve Sevgiyle Kalın #okudumbitti #kitapyorum #okur #kokushibo #flp #kitap #kitapyurdu #okuryorum #okumaközgürlüktür
Koku
KokuEmrah Akdeniz · Az Kitap · 20248 okunma
İnsan , hayata yorumunu katandır .yorumladığı gibi yazar, yaşar , kazanır yahut kaybeder.
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
İsmet Özel'in meşhur "Eve dön, kalbine dön, şiire dön." dizesine binaen "Eve, kalbe, şarkıya" diyerek başlanmış kitaba.. Sonrası ise farklı şairlerin şiirlerinden alınmış dizeler ve dizelerden yola çıkılarak yazılmış öyküler. Kitabın içeriğini dizeler oluşturur da kitabın ismini dizeler oluşturmaz mı hiç? Ece Ayhan'ın "Sayıklar bir dilde bilmediğim. Göğsünde ağır bir kelebek. İçinde kırık çekmeceler." dediği dizelerdir kitaba ismini veren.. Arka kapakta yazıldığı gibi "Güray Süngü gene bildiğiniz gibi... Ama bu defa bambaşka!" Bazı okuyucuların şiir dediği ama yazarının şiir değil dediği bir kitaptır. Hem şiir hem öykü sevenlere gelsin o halde. Güray Süngü sevenlere daha çok gelsin.
Sayıklar Bir Dilde
Sayıklar Bir DildeGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 2020521 okunma
Bugüne değin, kaygısız, dümdüz yaşayıp gitti, sarhoşça bir baygınlık içinde, keder, sevinç nedir bilmeden.Oysa şimdi birdenbire korkunç bir acı bastırıyor göğsüne.
Kendisine ilan-ı aşk edenin hangimiz olduğunu bilmiyor, ama sanki umursamıyor da artık bunu; hangi kaptan içtiği de önemli değil, önemli olan sarhoş olmak.
Reklam
İnsanlık böyle ilerliyor. Bir bilgin hiç yoktan ortaya bir şey atıyor, öbürü, hayır öyle değil, böyle diyor. Bir tartışma başlıyor. Başka biri çıkıyor, ne öyle, ne böyle diyor. İşte böyle böyle dünyamız adım adım ilerliyor
Sayfa 24 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Ne de çok rakam var şu dünyada, nasıl da karışmıyorlar, hayret doğrusu!
88 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 hours
Birbirinden güzel 8 öykü. Yazarın ikinci kitabı olan bu kitabı da beğenerek okudum. Her öyküsünde bize verdiği, ince ince serpiştirdiği mesajları yerli yerinde ve gözlerimizin dolmasına sebebiyet veren türdendi. Öyle ki kitabı okuyup rafa kaldıracağımız türden değil, üzerine çokça düşünecek çokça konuşacak türden bir öykü kitabı. Her öyküyü ayrı ayrı incelediğimizde bizden, hepimizden bir şeyler görüyoruz. Durup durup geçmişe, bugüne ve olacağından umut etmeye çekindiğimiz yarına umutlandırarak götürüyor bizi. Özellikle kitaba da ismini veren ve diğerinden farklı olarak modern öykü diyebileceğim bir öykü olan son öyküyü okuduğumda bu duyguyu çok derin yaşadım. Betimlemeye zaten söylenecek söz yok, kapakta ve her öykü başında bulunan çizimler de öyküler ile uyumu harika olmuş. Okudukça geri dönüp baktırdı. :) En sevdiğim öykü Çikolatalı Gofret oldu. Kitabı okuyanların birçoğunda da bunu gördüm. Aslında başarı olarak diğerlerinden farkı yok, biz orda geçmişi, nerede o eski bayramlar sitemimizi, sobanın (zahmeti hariç:)) bizde hissettirdiği o garip sakinliği kısaca bizi çocukluğumuza götürerek tatlı bir hüzünü bulduk. Bizle başbaşa bırakıyor bizi.. Bir damla suyun önemi, devlet meselelerini, enflasyonu:), affetmeni ne anlam taşıdığını, anne - babanın bizdeki yerini, kendini bulmak ile delirmek arasındaki ince noktayı inceden inceden aktarılmış,diğer öykülerinde. Kısacası okurken hem tebessüm etmek hem hüzünlenmek hem de umutlanmak istiyorsanız kitabı hemen okumalısınız. :) Yüreğinize, kaleminize sağlık hocam
Emrah Atiş
Emrah Atiş
Dünyanın Sonu Öykünün Başı
Dünyanın Sonu Öykünün BaşıEmrah Atiş · Okur Kitaplığı · 202231 okunma
hani 1 Mayis demisken !
Varligini surdurmek icin para kazanmak hic bu kadar zor olmamisti.. ama artik kimileri kaybedilecek zincirler prangalar yerine, kopacak baglantilardan, networking ve marketinglerden, kimileri de kaybedilecek tik'lardan, like'lardan, hatta eksilen abonelerden ve yorumlardan bahsediyordu.. Gorgu Lukas
Reklam
97 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 21 hours
Aslı Tohumcu'nun Taş Uykusu'nda kurduğu gerilimli, rahat huzur vermeyen, dil ve üslûp zorlamaları ile dolu dünyasının bir raslantı olmadığı, yazarın Şeytan Geçti adlı eserinde açıkça görülebiliyor. Yazar okurun konforunu elinden alma ve ona sıkıntılar ve huzursuzluklar yaşatma derdinde, kitabın girişinde aleni olarak dile getirmiş zaten bunu. Taş Uykusu'ndan daha da baskın bir şekilde kadınlarla ilgili olan Şeytan Geçti, bir çok kadın istismarı ve erkek-kadın konforu hikâyesini yine gerilimi yükselten, batabilen dil ve üslûbuyla anlatıyor. Öykü yazan kadın yazarların çokça geçtiği yerler ve yollar bunlar, bu hikâyeler önceden anlatılmıştır belki de, ama Aslı Tohumcu'nun rahatsız etme, batma, yerinde huzur koymama gibi meseleleri dilin kağıt üzerinde kalmasını engelliyor açıkçası. Her iki kitapta da kendini belli eden bu ters, batan, yer yer kaba kalem, eserlere kesinlikle yazara has bir tad katıyor, eserlerin çıtasını daha yüksek yerlere yerleştiriyor. Muhakkak diğer kitaplarını da okumak ve yazarın bu kalemi nerelerde dolaştırdığını görmek, bu alttan almayan ve umursamaz silgisiz kalemi daha iyi tanımak şart. "Kurt Gözler" ve "Belleğin Rüyası" adlı öyküler MUHTEŞEMdiler. Her okura Aslı Tohumcu'yu öneririm. MUTLAKA !!!!
Şeytan Geçti
Şeytan GeçtiAslı Tohumcu · İletişim Yayınları · 2019196 okunma
Anlıyorum ki insanlar yazmaz hep öyküleri, bazen de öyküler yazar insanın kaderini.
Sayfa 134 - Hep Kitap
"Yanımda, ölüme yakın insanlar, ben yanlarındayken, konuştukları, gülüp ağladıkları zaman, tuhaf duyumsamışımdır kendimi hep; ama burada, gülen, şakalaşan ya da kendisine okunan öykülerimi dinleyen bu kör kadını verandada görünce, bana garip görünen, onun ölmekte oluşu değil, bizim kendi ölümümüzü duyumsamayışımız, hiç ölmeyecekmişiz gibi öyküler yazmamız."
Sayfa 29 - CanKitabı okudu
İnsanlar bir yığın acayip sey söylüyorlar. Bazen, koyunlarla birlikte yaşamak çok daha iyi konuşmaz. Koyunlar, yiyecek ve su aramaktan baska bir sey yapmazlar. Ya da kitaplar, dinlemek isterseniz size ilginç öyküler anlatır kitaplar. Ama insanlarla konuşurken durum başka , öylesine tuhaf şeyler söylerler ki, konuşmayı nasıl sürdüreceğinizi bilemezsiniz.
391 syf.
·
Not rated
metodolojik bir kitap incelemesi yapmayı çok istiyordum esasında ama yine sevip sevmeme üzerine bir inceleme yazacağım, zira eğilimim bu yönde, kendimi değiştiremiyorum. her daim bana kendini okutabilen bir yazardan üç güzel hikâye okudum bu kitapta: yetenekli öğrenci, esaretin bedeli ve solunum metodu. sıralamak gerekirse solunum metodu en
Kuşku Mevsimi ve Esaretin Bedeli
Kuşku Mevsimi ve Esaretin BedeliStephen King · Altın Kitaplar · 20151,194 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.