Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabrım yoruldu!
Sabah sabah sinirlerim zirve yaptı! Yakın zamanda şunu öğrendim; insanlar düşüncelerini, özellikle zan yaptığı ne varsa hiç düşünmeden acımadan insanın yüzüne yüzüne söylüyorlar. Yetmiyor üzerine iftira atıyorlar. Öyle olmaktan Allah'a sığınırım. İslâmi hassasiyeti olsun yada olmasın kimse bunu yapmamalı. Kendince hata-kusur mu gördün? Usul
"İnsanın söylemek isteyip de söyleyemediği sözler vardır ya, ne bileyim böyle bi' kanser gibi hani. Büyüdükçe büyüyor. Seni gördükten sonra Leyla, öyle büyüdün ki içimde her yanım sen oldu. Anlıyor musun ? Sonra ben sensiz olamadığımı anladım. Yalanlar söyledim sana. Bir sürü yalan söyledim sana, evet. Yalanlar öyle büyüdü ki kaçıp gideceğinden korktum. Hep böyle bir korku vardı içimde. İşte sen içimdeki o korkuydun Leyla . Senin yanında mutsuz olmaya bile hazırdım ben. Hani dünyaları verseler, anladın mı, dünyaları verseler vazgeçmem derler ya...Öyle olmuyormuş işte o kadar basit değilmiş Leyla. Birinin çıkıp başkalarını da düşünmesi gerekebiliyormuş yani anladın mı ? Onların mutluluğunu, sevgilerini, acılarını ne bileyim. Bazen sevmek Leyla, fedakarlık yapmayı gerektirebiliyormuş. Anlıyor musun ? Ben seni hep beklerim. Bir saat de beklerim bir ömür boyu da beklerim..." -Leyla ile Mecnun/10
Reklam
"Yüzünde çiçek açtırmadığınız insanların en son mezarında da çiçek açtırmayın." Ben bunu yaşadım ve çokta sinir oldum. Yaşarken -kim olursa olsun- acısı ve yarası olduğunuz insanların mezarında size gözyaşı dökmek bile hak değil ki daha mezarına çiçek koymak? Hayırdır öldürdüğünüz mutluluklarını bir çiçekle mi kapatmaya çalışıyorsunuz?
Zaten öyle ya da böyle devam etmek zorundasın. Devam ederken tevekkül edersen, yalnız yürümezsin.
"Gitmek kolay diyorlar peki için kaldıysa gittiğin yerde? Sesin kaldıysa, gülüşün kaldıysa, aklın kaldıysa, en önemlisi kalbin kaldıysa.. Gerçekten gitmiş mi olursun üstelik deli gibi özlerken? Hani derler ya hep gidene mi kalana mı zor diye. Aslında gidene de kalana da değil sevene zordur vedalar.. Gidenin acısını da bilirim, kalanın sancısını da, ne gidenin önünde durulur ne de kalanın yarası sarılır.Sadece bildiğim bir şey var oda şudur; öyle gider ki insan kal demeye kıyamaz.
Çocukluğa aldandıkta büyüyünce öyle olacağız zannettik yaşamayı ondan sevdik ya da sevdik zannettik.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.